SAKIN UNUTMA
Devletin yıldızına kavuşup asumanda,
Gök çadır, güneş bayrak oldu Oğuz Kağan’da,
Küçücük bir yeise düşüp kaldığın anda,
Hatırlayıp tarihin sana verdiği ünü,
Kahraman Türk evladı, sakın unutma dünü!
Cesaretin gölgesi harç oldu Çin Seddi’ne.
Türk’e kefen giydirmek… Nasıl, kimin haddine?
Şanlı mazide gezin, kulak verip ceddine.
Kızıl ufuklara yaz ataların düşünü,
Kahraman Türk evladı, sakın unutma dünü!
Destanlara aşina Alperenler yurdunda,
Kaç asrın özlemi var Börteçene kurdunda?
Yirmi Bir Mart’ta kaldı yüce dağlar ardında.
Sen ki Ergenekon’dan çıktın bir bahar günü,
Kahraman Türk evladı, sakın unutma dünü!
Düşmanın çok olsa da düşme bir gün telaşa,
Özgürlüğün uğruna girdik nice savaşa,
Hükümetin sırrını işledik bengü taşa:
Hürriyet konusunda verme hiçbir ödünü,
Kahraman Türk evladı, sakın unutma dünü!
Ezelden beri böyle kavi atılmış temel;
Sana sınır çizemez yeryüzünde bir cetvel,
Yine birlik olsa da karşında yedi düvel,
Azık olsun ruhuna Çanakkale öğünü,
Kahraman Türk evladı, sakın unutma dünü!
Tutsak olsa gaflete, bağlansa basiretin,
Sende bir kıvılcımı kalmasa cesaretin,
Üzerine düşse de gölgesi esaretin,
Çevirip al bayrağa o mübarek yüzünü,
Kahraman Türk evladı, sakın unutma dünü!
İstiklal yürek diye göğsünde hep atarken,
Hilal azametiyle gökyüzünü tutarken,
Muhtaç olduğun kudret damarlarında varken.
Simsiyah kaplasa da karabasanlar tünü,
Kahraman Türk evladı, sakın unutma dünü!