Erzurum'un Toparlak köyünde Sırrı Taşkesen isminde âlim, fazıl, veli bütün doğunun tanıdığı hürmet ettiği bir zat vardı. Civarın Garnizon Komutanı bir general ara sıra atına binerek köye gelir, hoca ile sohbet edermiş. Bir gün yine böyle bir sohbet esnasında
General hocaya der ki.
-Hocam sana bir şey soracağım.
Hoca
Buyur der.
General:- Ben çok gururlu, kibirli bir adamım, Nasıl edeyim ki bu gururumu yeneyim.
Hoca der ki: -İnsanda gurur çok fena bir şeydir,
Kur’an’dan bir ayeti kerime okur ve mealini açıklar.
Cenabı Hak bu ayeti kerimesinde buyuruyor ki: Ululuk gömleğim, büyüklük cübbemdir. Benimle bunlarla münazaraya gireni mutlaka helak ederim. Bu hale göre Cenabı hakkın en çok buğzu, gururlu, kibirli kimseler üzerindedir ve ilave eder.
-Sayın generalim günde kaç defa yemek yersiniz?
-Üç defa
-Kaç defa tuvalete gidersiniz.
-İki defa
Hoca
-Bu hale göre Cenabı Hak isteseydi yediğimiz bu nefis yiyecekleri bağırsağımızda böyle iğrenç pis bir şekle getirmez, mesela ter vasıtasıyla veya başka bir şekilde dışarı çıkarırdı.
Bizim böyle günde bir kaç defa tuvalete gitmemiz bu iğrenç durumla karşılaşmamız ve üstelikte onu elimizle yıkamamızın sebebi hikmeti, bizim kim olduğumuzu bize tanıtmak içindir.
Bu hale göre bağırsağımızda pislik taşıyan biz insanlar neyimize gururiyet yapacağız ki sayın generalim!
Bu makul itiraz kabul etmeyen cevap karşısında generalin başı önüne eğilir. Hocaya teşekkür ederek derki:
-Dünya kütüphanelerindeki bütün kitapları okusaydım sizin bu kıymetli irşadınızdan daha üstününe rastlayamazdım.
(Hüsamettin Peker'in Kendine Düşman Olma kitabından alıntı.)