Merhaba sevgili okurlar,
Geçen hafta, yapay zekânın (YZ) doğuşuna, bir grup vizyonerin “Makineler insan gibi düşünebilir mi?” sorusuyla başlayan serüvene birlikte göz atmıştık. Bu yazıdan sonra gelen yorumlar köşemizi bir fikir meydanına çevirdi! Kimileri YZ'nin büyüsünü överken, kimileri “Ya işlerimizi elimizden alırsa?” diye sordu.
Bu hafta tam da o sorulara eğiliyoruz:
YZ gerçekten bir canavara dönüşebilir mi? İşimizi elimizden alabilir mi? Verilerimizi izliyor olabilir mi? Ve en çarpıcısı: Bir gün patronumuz olabilir mi?
Ama önce uyarayım: Bu yazının sonunda yorum yapmadan kapatamayacaksınız.
YZ’nin Gölgesi: Neden Korkuyoruz?
YZ artık sadece bilim kurgu değil. Bugün sosyal medyada ne göreceğinize, kredi kartı dolandırıcılığından nasıl korunacağınıza ve hangi diziyi izleyeceğinize YZ karar veriyor.
Ama her güzel hikâyenin bir gölgesi var.
İnsanlar haklı olarak şu soruları soruyor:
“Bu iş nereye gidiyor?”
“Ya robotlar bizim yerimizi alırsa?”
Bu korku yalnızca fabrika işçisinin değil, doktorun, avukatın, gazetecinin, mühendisin hatta sanatçının korkusu hâline geldi. Çünkü YZ yalnızca iş gücünü değil, yaratıcılığı da otomatikleştirmeye başladı.
İşimizi Elimizden Alacak mı?
YZ, muhasebe yapıyor. Avukatlık belgeleri hazırlıyor. Hatta şiir yazıyor!
Peki ya siz? Siz ne yapacaksınız?
Araştırmalar 2030’a kadar milyonlarca işin otomasyonla değişeceğini söylüyor.
Ama unutmayın: Her yıkım, yeni inşa fırsatları da getirir.
Veri bilimciler, robot teknisyenleri, yapay zekâ etikçileri… Bunlar geleceğin meslekleri.
Soru şu: Bu dönüşüme hazır mıyız, yoksa nostaljiye sarılıp kaybolacak mıyız?
Verilerimiz: Görünmez Tehlike
YZ’yi besleyen şey: Veri.
Dinlediğiniz müzik, alışverişleriniz, izlediğiniz videolar...
Hepsi bir algoritmanın öğününde servis ediliyor.
Türkiye’de Kişisel Verileri Koruma Kanunu var. Ama uluslararası teknoloji devlerinin veri iştahı birçok insanı tedirgin ediyor.
Peki, bu bilgiler kimin elinde?
Bizi bizden daha iyi tanıyan sistemler yaratmak, özgürlük mü, gözetim mi?
YZ, dijital bir “Büyük Birader” mi oluyor?
Ya YZ Bizi Geçerse?
Dünyanın en iyi satranç ustaları, Go şampiyonları… Hepsi YZ’ye yenildi.
Sırada ne var?
Bir köşe yazısını yapay zekâ benden daha iyi yazabilir mi?
Patronunuz yerine bir algoritma karar verir mi?
Bu, insan zekâsının zaferi mi, yoksa teslim bayrağı mı?
Ayrıca yapay zekâ hâlâ tarafsız değil.
Amazon’un işe alım algoritması kadınları dışladı.
Yüz tanıma sistemleri, farklı ırkları tanımakta başarısız oldu.
Peki, bu sistemlere nasıl güveneceğiz?
Avantaj mı, Tehlike mi?
YZ, doğru kullanılırsa devrimsel bir araç.
Tarımı verimli kılıyor.
Trafik kazalarını azaltıyor.
Hastalıkları erken teşhis ediyor.
Ama kontrolsüz büyürse, ekonomik adaletsizliği artırabilir.
O zaman bunu şöyle düşünelim:
Yapay zekâ bir ilaç gibidir.
Doğru dozda mucize yaratır. Fazlasıysa zehir olur.
Bu Köşe Sizinle Büyüyor
Gelen yorumlar bu yazının şekillenmesini sağladı.
Şimdi yine sizin sesinize ihtiyacım var.
En çok hangi tarafı sizi tedirgin ediyor?
İşinizi kaybetmek mi?
Verilerinizin satılması mı?
Bir gün robot patronunuzun olması mı?
Yorumlarınızı yazın. Haftaya birlikte tartışalım:
Yapay zekâ etik midir, değil midir?
Ve daha da önemlisi, hangi “ahlaki kurallar” YZ’ye nasıl öğretilir?
Yazıyı Bitirmeden...
Bugün sosyal medyada gezinirken bir öneri çıkarsa karşınıza, bir durun:
Bu gerçekten sizin kararınız mıydı, yoksa algoritmanın mı?
“Belki de şu an bile bir yapay zekâ sizi izliyor.”
Pusulanız bilgi olsun.
Dünyanın sonu gelmiş
Verileri kaptırdığımız yer sadece yapay zekamı? Daha önce sosyal medyaya Her şeyimizi kaptırmadık mı?
Yapay zekaya kaptıracak işimiz yok çok şükür, verilerimi kaydediyor ve ileride karşıma çıkarırsa biraz sıkıntı
Harika bir yazı olmuş elinize sağlık
Yapay zekadan korkmamak, gerek işimizi kaybettirmez aksine işimizi kolaylaştırır ve kendimize vakit ayırmamıza vesile olacağını sanıyorum. Ancak insanlığın her zamanki gibi bu tür faydalı olayları insanlığın menfaatinden çok zararına kullanması ve insanların giderek yapaylaşması, samimiyet duygusunu yitirmesi ve kendi menfaati olunca her şeyin mübah sayması beni korkutuyor sevgili kardeşim.
Beyfendiye katılıyorum.
Tüm imkanlarından faydalanmalıyız bence.
Ben bu işin sonundan korkuyorum ne yalan söyleyeyim.