24 Haziran seçimlerine dair sağlıklı bir analiz yapabilmek ve olası görüşlerimizi bildirmek için kısa bir sürenin geçmesini bekledik. Bu süre neticesinde hem tüm tarafları gözlemlemiş ve hem de seçmenin seçim sonrası tavrını daha da netleştirmiş olduk.
Seçim üzerinden geçen bir haftanın ardından böyle bir değerlendirmenin geç olduğunu düşünenlere gelince;
Ortada Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın %52,6 gibi bir oranla tartışmasız olarak kazandığı bir zafer mevcuttu. Açıkçası, böyle bir zaferin ardından, AK Parti’nin kaybını dile getirerek zaferin tadını çok da kaçırmak istemedim.
Ancak, bazı illerin oy artırdığı ve Türkiye genelinde kaybın 6,2’de kaldığı bir seçimde Erzurum’da %13’lük kaybın hesabını da hatırlatmadan geçmek istemedim.
Öncelikle yaptığımız gözlemlerin neticesinde, Erzurum seçmeninin bölgesel olarak farklı tavır sergilediğine ve bu kayıp sebeplerinin her bölgede aynı olmakla beraber farklı öncelikler ile sıralandığına şahit olduk.
Yani, herkes aynı şeylerden şikâyetçi. Lakin kimileri az, kimileri çok. Kimilerinin en fazla tepki gösterdiği şeye, diğerleri daha az tepki gösterebiliyor!
Tüm bu sıkıntı ve şikâyetleri tek bir yazı ile değerlendirmem uzun ve sıkıcı bir şekilde neticelenebilir düşüncesi ile kamuoyunda oluşan etki-tepki neticelerini birkaç yazı ile kaleme almak istedim.
Bu yazımda, yerel yönetimler yanı sıra iç teşkilat çatışmaları ve vatandaşların her iki kanat hakkında dile getirdiği düşünceleri sorular ile ele almak istedim.
Lakin bu düşünce ve sorulacak sorularda kimseye dair bir isnadımız yok. Vatandaş ‘Şu soruları sorar mısın’ dedi, biz de olur dedik.
Ama durun. Hemen kızmayın. Vekil Aday listeleri ve Teşkilat ana yapısına dair düşüncelerimizi de bundan sonraki yazılarımızda ele alacağız. O yüzden sizlerden ricam, eleştirilerinizi tüm yazıların ardından, düşünce ve önerilerinizi ise hemen bizlere ulaştırın.
Yerel Yönetimler ve İç Teşkilat Çatışmaları ile ilgili Vatandaşın aklındaki soru işaretleri!
Yerel yönetim dendiğinde aklımıza ilk gelen doğal olarak Belediye Başkanları ve o belediyeyi yöneten meclis üyeleri olur. Tabi bunlarla birlikte her ilçede Belediye Başkanları ve Meclis üyeleri ile koordineli çalışması gereken ilçe başkanlarını da unutmamak gerekir.
Bunların koordineli ve uyumlu bir şekilde çalışması, doğal olarak seçilmiş hükumetin gücüne güç, oyuna oy kazandırır. Birlikten kuvvet, kuvvetten hizmet, hizmetten memnuniyet doğar ise, bir daha hiçbir siyasi rakip mevcut yönetimden oy alamaz ve zamanla kaybolup gider.
Peki, bu saydıklarımıza uygun şeyler olmazsa, ne olur?
İşte burada vatandaşların gönderdiği sorular geliyor karşımıza;
Bir ilçede veya beldede;
Belediye Başkanı ve İlçe Başkanı birbiri ile sürekli bir çekişme içerisinde olur ve hatta ilçe teşkilat mensupları ile meclis üyeleri kendi kafalarına göre bir yol çizerse, ne olur?
Vatandaş ilçe Teşkilat veya Belediye Başkanına ulaşamaz, ulaşsa bile derdine derman bulamaz, hatta ve hatta sorununu İl Başkanlığı veya Büyükşehir Belediye Başkanlığına kadar taşımasına rağmen kapının önüne konulup uzaklaştırılır ise, ne olur?
İlçe Teşkilat ve Belediye Başkanları yalan alemi (Facebook, twitter, instagram) çok popüler kullanırken, gerçek hayatı yeterince dikkate almaz ise ne olur?
İlçe Teşkilat ve Belediye Başkanları güçlüye yoldaş ve arkadaş, masuma ve mazluma kibir deryası olur ise, ne olur?
İlçe ve Büyükşehir Belediye Başkanları birbirlerine destek olmak yerine, birbirlerini engelleyici adımlar atarsa, ne olur?
İlçe ve Büyükşehir Belediye Başkanları, her iki tarafında yaptığı güzel hizmetleri vatandaşa anlatmak ve daha güzel hizmetler için ortak adım atma yerine, vatandaşlar üzerinden birbirlerini karalayıcı propagandalar oluşturmaya çalışırsa, ne olur?
Tüm bunlar da yetmez, İlçe ve Büyükşehir Belediye Başkanları ve yetkilileri birbirleri ile anlaşamaz ve hatta tüm meclisin önünde kavgaya tutuşurlar ise, ne olur?
Herhangi bir teşkilat üyesi, kendi belediye başkanına veya üst belediye başkanına vatandaşların içeresinde hakaret eder ise, ne olur?
Belediye yönetimleri vatandaşlar nezdinde, ‘yolsuzluğa bulaşmış’ kanaatine varılmış ise, ne olur?
Vatandaşların Belediye yönetimleri için ‘yolsuzluk ve usulsüzlük yapılıyor’ demesine rağmen ilçe veya il başkanları hiçbir adım atmıyor, belediye başkanını ve yetkilileri teftiş ettirmiyor ve masum olduklarını hukuk önünde ispat ettirerek vatandaşa anlatmıyor ise ne olur?
Vatandaşların belediye yönetimleri için ‘yolsuzluk ve usulsüzlük yapılıyor’ demesine rağmen, Belediye hizmetleri hakkında tüm komisyonları kendilerinin takip ettiklerini ve hukuki açıklamalar ile ‘Belediyede yolsuzluk ve usulsüzlük olmadığını’ anlatmayan meclis üyeleri, sessizliğini korur ise ne olur?
Meclis üyeleri belediyelerin sunacağı hizmetler yerine, belediyenin yapacağı ihaleleri takip ederse ne olur?
Meclis üyeleri, belediye başkanının yaptığı hatalara bile bile göz yumduktan sonra, vatandaşın içine girerek muhalefete devam ederse, ne olur?
Meclis üyeleri milletin huzuru yerine, kendi huzur haklarını düşünürse ne olur?
Milletin, Belediye Başkanımı denetlemesi ve Belediyeyi birlikte yönetsin diye seçtiği meclis üyeleri, denetleme ve ortak yönetim yerine oturum kazançları ve ihale komisyonlarını takip ederse ne olur?
Ve ilginç bir soru daha. Bir ilçe başkanı seçime günler kala, kendi ilçesini bırakıp yurt dışı seçim çalışmalarına katılıyorum havasında sosyal medyadan paylaşımlar yaparsa, ne olur?
Bu ne olurları daha da artırabiliriz. Ama artırdıkça da sinirler biraz daha gerilebilir.
Bu yüzden daha fazla uzatmadan vatandaşların bizden talep ettiği soruları burada keserek son soruyu soralım.
Yukarıda belirtilen emarelerin bir veya bir kaçını taşıyan yerel yönetim veya ilçe teşkilatlarının bulunduğu durumlarda, hakikaten ne olur?
Ben fikrimi şöyle dile getireyim;
Vatandaş mutsuz olur! Vatandaş huzursuz olur!
Vatandaş gergin olur! Vatandaş kararsız olur!
Vatandaş kızgın olur! Vatandaş kırgın olur!
Ve vatandaş elindeki tek kozu, yani sandığı kullanarak gerekli cevabı tek bir oyla yapıştırır.
Evet, soralım tekrar;
Ne oldu hakikaten!
24 Haziran 2018 seçim sonuçları, 1 Kasım’a 2015 seçim sonuçlarına göre kıyaslandığında, tüm göstergeler ve yönetim AK Parti elinde iken Erzurum’da %13 ‘lük kayıp nasıl yaşandı?
Hakikaten güzel ve yerinde tespitler. Dost acı söyler kabilinden. Yerel değil ulusal çapta değerlendirmeler. Diğer yazılarınızı merakla bekleyeceğim. Yüreğinize sağlık...