Ak Parti Türkiye geneli adaylarını son güne kadar gizleyerek, 7 Nisan’da YSK’ya bildirmeyi başardı.
Daha önceki dönemlerin hiç birinde bu kadar sıkı politika uygulamayan Ak Parti’nin bu dönemki uygulaması gizlilik açısından aslında bir başarı olarak görülebilir.
Ancak, aday belirleme kriterlerinin ne denli etkili olduğu tartışılır bir hal almış durumda. Zira gerek teşkilat oylamaları ve gerekse STK oylama neticelerinin açıklanmadığı ve kamuoyu anket çalışmaları ile ilgili hiçbir açıklama yapılmadığı bir ortam neticesinde, adayların açıklanması bir şaşkınlığa sebep oldu.
Eski vekillerden adı en az şans verilen ismin ‘Sözde Erzurum’da güçlü bir güruhun adayı’ olarak listede oluşu ve en çok konuşulan 3 ismin listelerde yer bulamayışı bir kenara dursun, yine şehir dışından gelen ithal bir aday ismi de bu şaşkınlığın en temel kaynağı olarak görüldü.
Bu şaşkınlığı en çok tetikleyen sebeplerden biri de güney ilçeleri için ayrılan üç kişilik kontenjan oldu. Zehra Taşkesenlioğlu, Abdurrahim Fırat ve Zafer Tarıktaroğlu.
Ak Parti her ne kadar 6’da 6 sloganı ile yola çıkmış olsa da Erzurum’da her şartta bir milletvekili çıkaracak olan MHP, Zafer Tarıktaroğlu’nun tüm ümitlerini tüketiyor. Ancak Tarıktaroğlu’nun listeye girmiş olması bile zaten büyük bir başarı. Ayrıca Tarıktaroğlu’nun gelecek siyasi hayatı için çok önemli bir basamak olan adaylık tecrübesine sahip oluşu onun için ayrı bir kazanım olacağı ve siyasi hayatına güç katacağı tartışmasız bir gerçek. Bunun en bariz örneği yine İbrahim Aydemir’dir.
Bana göre esas sorun, listenin beşinci sırasındaki isim olan Fırat için çalan tehlike çanları.
Zira MHP 2014 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediyesi için ciddi bir yarış içerisine girmiş ve 117 Bin gibi bir oy alabilme başarısına ulaşmıştı. Bu rakam mevcut hali ile iki vekil çıkarmaya yetiyor da artıyor bile.
Her kesimin ağzında aynı söz!
Yerel seçim ile genel seçimi karıştırmayın kardeşim.
Biz karıştırmıyoruz da, ya listeler açıklandıktan sonra kafası karışan seçmen karıştırsa!
Bu soruyu Ak Parti teşkilatı ve adaylarının çok ama çok iyi bir şekilde düşünmesi ve stratejilerini ona göre belirlemeleri gerekmektedir.
Bölgesel Oy Analizi
Ak Parti Aday listesine bakıldığında güney bölgesinden 3 aday var.
Merak edip araştır iseniz sizler de göreceksiniz ki; Tekman, Hınıs, Karayazı ve Karaçoban ilçelerinin toplamında takriben 46 bin civarında oy var. Erzurum genelinde ise bu sayı 408 Bin civarında. (Not: Bu rakamlar 2011 Genel seçimlerinde kullanılan oy değerleri baz alınarak sunulmuştur.)
Yani diyeceğimiz o ki, 46 Bin oy için 3 Aday!
Kaldı ki bu 46 Bin oyun 25 Bin civarı HDP, 15 Bin civarı Ak Parti, 3 Bin civarı CHP ve 765 civarı da MHP ye ait. Geri kalan partilerin aldıkları toplam oy oranı ise 2300 civarı seyir etmekte.
Bu rakamlardan da göreceğiniz üzere bölgeden alınması hedeflenen ve ikna edilerek alınabilecek ekstra oy 3 Bin ile 6 Bin arasında sınırlı kalıyor.
Bölgede hal böyle iken, aday listesi bölge dışındaki 360 Bin oy için tamamen bir hayal kırıklığına dönüyor.
Bu Durum’da Sonuç Ne Olur?
HDP’nin tüm Erzurum’da en güçlü döneminde aldığı oy oranı Selahattin Demirtaş ile 47701 oldu. HDP en güçlü hali ile bile bölgeden 33 Bin oy alabildi. Yani aslında Demirtaş’a kayan bir CHP oyu vardı ve bunu fırsata çevirmesini bildi.
Ancak bu seçimde CHP’nin ikinci sıra adayı da Hınıslı ve oy kayıplarına göz yummaya hiç niyetleri yok. Hal böyle olunca oylarında mutlaka bir düşüş yaşayacak ve en güçlü durumda bile zaten çıkaramadıkları vekil hayali tamamen suya düşecek ve imkânsız hale gelecek.
Burada şunu da açıklamadan geçmememiz gerektiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın bölgeden aldığı oy 11200 civarında. Aynı zamanda Ak Parti’nin bölgedeki en kırık notu!
Dolayısı ile Fırat’ın önünde ki en büyük engelin bölgeden alması gereken oy değil de, Erzurum’da her geçen gün güçlenen MHP olduğu tartışmasız bir gerçek olarak karşımıza çıkmakta.
Yani MHP seçim çalışmalarına ağırlık vermez ise 1, mevcut oyunu koruyabilir ise 2, Erzurum bizi şaşırtır ve bu oyun da üzerine ciddi bir katkı yapar ise 3 milletvekilini meclise gönderir. Kaldı ki, yerel seçimlerde 117 Bin oya ulaşan MHP’nin seçmeninden vazgeçmeye hiç niyeti yok gibi görünüyor. Erzurum için hazırladıkları listede de bunu bariz şekilde görebiliyoruz.
Peki, Şimdi Ne Yapmalı?
Eğer Ak Parti adayları ve teşkilatları olaya benim gözümden bakmaz ve rehavete kapılırsalar yazdıklarımın gerçekleşmesi an meselesine döner!
Ama bence yapılması gereken şudur;
Ak Parti Erzurum Teşkilatı, Aday Adaylarını da kapsayan bir çalışma takvimi oluşturarak sahada aktif bir şekilde görevlendirmeli. Adayların ziyaret edeceği tüm ilçelerde, o ilçeden olan aday adaylarını da programa dahil etmeli. Seçmene dokunabilmeli. Onlarla mutlaka ama mutlaka daha fazla zaman ayırabilmeli. Her bir aday adayını kendi ilçesinde seçimlere kadar aktif olarak çalıştırabilmeli ve her bir kişinin derdini dinlemelidir.
Aday adaylarını sadece adayların günü birlik gezileri ile değil, ilçe teşkilatı ile birlikte seçim gününün akşamına kadar aday gibi çalıştırabilmelidir.
Bu süreç içerisinde Ak Parti, ellerinde bulundurdukları belediyeleri daha iyi hizmete yönlendirmeli ve bunu belirginleştirmelidir.
Büyükşehir Belediye hizmet kalitesini artırabilmeli ve bununla birlikte hızlandırabilmelidir.
Yani anlayacağınız, hedef 6’da 6 ama bu dönem 5’i istiyor iseniz bunların hepsini harfiyen yerine getirmeli ve Fırat’ı hep birlikte vekil yapmalısınız!
Tüm teşkilatın, adayların ve aday adaylarının önünde seçim öncesi bir samimiyet testi var.
25 Nisan’da yapılacak Erzurum mitingi.
O miting teşkilatın, adayların ve aday adaylarının şevk ve isteklerinin en büyük testi olacak ve katılım oranı seçim sonuçlarının az da olsa sinyalini verecektir.
Haydi, kolay gele…