Sayın Yeşilyurt Bir Karar Vermeli!

Aslında bu yazıyı bir kare fotoğraftan haber çıkarma hevesi içerisinde olan güruha, bayram öncesi yazmayı düşünmüştüm. Lakin hem ramazan ayı içerisinde oluşumuz ve hem de bayrama sayılı günlerin kalmış olması yazımı ertelememe sebep oldu.

Bir iftar yemeğinde alınan bir tek kare fotoğraf ile kendini yüceleştirerek, o kareden bir haber çıkarma ve bir şehri adeta koyun yerine koymaya çalışma girişimler için de sessiz kalamıyorum.

Basın mensuplarına servis edililirken 'Sayın Cumhurbaşkanımızın meslek örgütleri, STK ve İl Başkanları için düzenlediği' denen ve aslında Sayın Cumhurbaşkanımızın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kanaat önderlerine verdiği iftar yemeğine kendi ilinden gelen kişilere eşlik etmesi için görevlendirilerek katılan AK Parti Erzurum İl Başkanı Fatih Yeşilyurt’un, sadece 1 kare fotoğraf ile olayı dramatize ederek haberleştirmeye çalıştırmasını şaşkınlıkla karşılamadım!

‘Bulduğu her fırsattan siyasi çıkar sağlayabilme’ bulaşıcı hastalığının belirtileri, Sayın Yeşilyurt’ta hâsıl olmuş durumda.

Bu aslında Yeşilyurt’a, kendi çevresinde oluşturduğu dar çerçeveden bulaştı ve maalesef onda da filizlenmeye başladı.

Siyasi parti yöneticileri, ister mahalle temsilcisi olsun ister ilçe başkanı, ister gençlik kolları başkanı olsun ister il başkanı bulunduğu makamların ne kadar önemli olduğunu onlara hatırlatacak ve zaman zaman kendilerini dev aynasında gösterecek birilerinin yanlarında olmasını hep isterler.

Bununla birlikte, bu yöneticilerin kendilerine sunulan iltifat (Çoğu kez yıkama, yağlama) terimlerini doldurabilecek vizyon ve misyona da sahip olmaları gerekmektedir.

Şimdiye kadar hiçbir şekilde bire bir tartışma yaşamadığım ve hiçbir şekilde husumet beslemediğim Sayın Yeşilyurt’a olan kızgınlığım, bu taklacı kitleye vermiş olduğu değer ve idari kararlarda onların düşünce ve kararlarını tartışmasız il yönetiminin tamamının üstünde tutmuş olmasıdır.

Geçtiğimiz günlerde de Yeşilyurt için bir haber yayınlamış, kaş yaparken yine göz çıkarmışlardır.

Neymiş efendim ‘Çok kısa da olsa görüşme fırsatı bulmuş olduğu Sayın Cumhurbaşkanımıza Erzurum’un sorunlarını anlatmış ve konu ile ilgili takipçi olunacağına dair bilgi almış!’.

Sayın Başkan, bu haberi yayınlanmadan önce gördünüz mü bilmiyorum ama bu haberi kullanarak gösteri peşinde koşan kişilerin şunları gözden kaçırdığını iletmek isterim;

1 – Sayın Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kurucu Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olması, sizin Erzurum sorunlarını direk kendilerine iletmenizi anlamlı kılmaz. Bu cümle, evvela bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanını, Milletvekillerini, Bakan ve Bakan yardımcıları yanı sıra Sayın Başbakan’ı da bir kenara koymanız anlamına gelir!

2 – Eğer bir şeyler paylaştı iseniz, bu şehrin meseleleri sizin gözünüz de bu kadar önemsiz mi ki ayaküstü bir söyleşi de kendilerine sunmaya çalıştınız?

3 – Siz ki Ak Parti’de Doğunun kalesi niteliğinde olan bir ilin İl Başkanısınız. Şehrin var ise meselelerini (vekillerimiz, bakanımız ve başbakanımızın çözemediği bu önemli meseleleri!) anlatabilmek için neden Saray’dan randevu arz edip resmi ve uzun yollu olarak bu sorunları anlatmadınız?

4 – Madem tüm siyasi erkler yanı sıra şehrinizi de önemsemeden böyle bir sorun bildirisinde bulundunuz, bu sorunların neler olduğunu tüm kamuoyunu aydınlatmak adına bizler de bilmek isteriz.

Evet bu şehrin değil bir, bekli de yüzlerce sorunu var. Ama bu sorunların bence en temel sebebi, gerçek bir siyasi hiyerarşinin yerleşmemiş olmasıdır.

İktidar Partisinin İl Başkanı, siyasi makam olarak doğrudan partisinin Genel Başkanını ve dolayısıyla Başbakanı temsil eder.

İşte tam bu sırada hangi siyasi partiden olursa olsun bir il başkanının haiz olması gereken özellikler ön plana çıkar. Onlardan birkaçını dile getirmek ve birkaç soru ile yazımı noktalamak isterim.

1 – Bir İl Başkanı, yönetimi içerisinde tüm erkleri kucaklayıcı olmalı ve kararlarını bu doğrultuda verebilmeli.