O çeşme var ya O çeşme, her şey O’nun la başladı işte...
Son dönem de, şehir merkezinde yaşanan rahatsızlıklar iyice düşer oldu dillere!
İşte bu yüzden dir ki Sayın Başkanımıza birkaç hatırlatma yapmak istedik kendimizce.
Her söyleminde geleceğe dair hedeflerini yineleyen Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen, adeta içerisinden çıkamadığı bir labirentte kaybolmuş görüntüsü vermekte.
Şimdiden sonra neleri ve ne zaman gerçekleştirebileceğini kestiremediğimizden, 27 aylık başkanlık dönemi içerisinde neleri gerçekleştiremediğini kendisine yüksek müsaadeleri ile hatırlatmak gerekmekte.
Evet, Sayın Mehmet Sekmen bu şehre Başkan olarak seçileli tamı tamına 27 ay oldu. Ve bence bu 27 ay içerisinde şehir merkezinde yatırım anlamında elle tutulur hiçbir yatırım ortaya konulamadı.
Buraya lütfen dikkat edelim değerli okuyucular. Hiçbir yatırım demiyorum, elle tutulur hiçbir yatırım diyorum!
Ortaya konulamayanların yanı sıra, adımları atılan elle tutulur projeler ile ilgili adımların kararlılıkla atılamaması da cabası.
Eeee yapılamayanlar diye başladık ya, öyle devam edelim sözümüze….
Karadayı'nın ardında oluşan mağdurlar ordusu!
Sayın Başkan, şehre Başkan olur olmaz ilk iş olarak durdurduğu ve çözümsüzlüğe sürüklediği İnşaatlardan sonra, binlerce kişinin derdine derman olma girişiminden çok uzak bir tavır sergiledi. Her seferinde Karadayı ve geçmiş dönem belediye başkanı Küçükler’i suçladı ama vatandaşlar için gerekeni yapamadı. Olaylar iyice içinden çıkamayacak bir hal alınca da Toki ile görkemli bir imza töreni yaparak mağdur vatandaşlara ‘En kısa zamanda ihalesi yapılacak ve evleriniz de en hızlı şekilde teslim edilecek ’ sözünü verdi. Verdi vermesine ancak sözünü verdiği konut ihalesini hala daha gerçekleştiremedi. Ulaştığımız bilgiler ise bu ihalenin Ağustos ayında gerçekleştirileceği yönünde oldu. Ağustos ayında imzalanır mı? O da ayrı bir muamma…
Kale ve Çevresi birkaç yıkımdan öteye gidemedi!
Evet, yine şehrin çehresini değiştirerek cazibe merkezi haline getirilebilecek proje. Kale ve çevresi ile ilgili birkaç yıkımdan öteye gidemedi. Sürekli hazırlanan projelerden bahsedildi. O nasıl projeler ise 27 aydır bir türlü ortaya çıkarılıp, hakkı ile işe başlanamadı. Yapılan basın toplantılarından birinde ilk etabın neticelendirilmesi ile ilgili 2016 sonunu tarih veren Sayın Başkan, sanırım 2017 sonu demek istemişti!
Trafik Sorununu Çözecekti!
Göreve geldiğinde en öncelikli işinin toplu taşıma ve trafik sorunlarının çözümü olacağını bildiren Sayın Başkan, şehir trafiğine kattığı devasa araçlar ile toplu taşıma yoğunluğunun azaltılması yönünde bir nebze olsun ilerleme sağlamış olsa da trafik akışının daha fazla keşmekeş içerisine sürüklenmesine engel olamadı. Ard arda oluşturacağı otoparklar ile merkezdeki park probleminin çözüleceğinin ve ana arterlerde yaşanan trafik tıkanıklığı sorununun tamamen ortadan kaldıracağının sözünü veren Başkan, 27 ay sonunda ise içerisinde milyonları harcayarak bir türlü performanslı çalıştırılamayan oto kaldıraçlarının bulunduğu ucube bir otopark oluşturmaktan ve insanları haraca bağlayan parkomat uygulamasını ara sokaklara kadar yaymaktan başka bir adım atamamıştır malasef.
EYOF’a Hazırlanan Harabe Kent!
‘Değişim ve Dönüşümün Mimarı’ sloganı çok hoşunuza gitse de Sayın Başkan, şehir merkezinde ne değişim ve ne de dönüşüm görülemiyor!
Lalapaşa mahallesi tam bir harabeyi andırıyor.
Sahi ya Sayın Başkanım, siz 27 aydır hiç Lalapaşa mahallesini gezdiniz mi?
Özellikle Mumcu caddesinin sağ ve sol kanatlarındaki harabeleri gördünüz mü?
Sizi bilmem ama ben her gün penceremden bakarken bu harabe kenti görüyor ve buraları bu halde bırakanlar için hiiiiiç iyi şeyler düşünmüyorum. Bu metruk ve harabe yapılar içerisinde her gün birkaç genci kovalıyor, kız ve erkek lise çağlarındaki öğrencilerin bu harabe yapılar içerisinde takındığı tavırları emniyete ihbar etmek zorunda kalıyorum. ‘O alan bize ait değil ki‘ deyip işin içinden sıyrılmayın lütfen. Size ait olmayan alanlara yapılanların yanı sıra, Büyükşehir’in üstüne vazife olmayan onlarca faaliyet ile iştigalini sizlere sayabilirim!
27 ay geçti, bölgede mumcu caddesi yapımı hariç taş yerinden oynamadı....
Taş Ambarlar Tarihi çarşı olacaktı!
Haydaaaa, onu da mı hatırladın kardeşim diyenleri duyar gibi oluyorum. Ama o dönemlerde Başkanımızın toplantılarını yakından takip ederek vaatlerini özellikle not düştüğüm için burada yine bir hatırlatmak istedim. Taş Ambarların şu anki kullanımından duyulan rahatsızlık ile ilgili soru sorulduğunda, O alan ile ilgili olarak Kolordu ile görüşmelerin başlatıldığını ve en kısa zamanda uzlaşmaya varılarak onlar için yapılacak deponun teslimi ile Taş Ambarlar’ın tarihi bir çarşı haline getirileceği söylenmişti.
Sayın Başkan bu sözü vereleri 1 yılı aşkın süre geçti…
Kiremitli Tabya Otel Olacaktı!
Biliyorum çok uzattım. Lakin bunu da hatırlatıp konuyu bağlamak isterim. Taş ambarlar ile ilgili değişimin sözü verildiği gün ortada dolaşan bir ‘Rölyef’ tartışması sürüyor, şehrin entelektüelleri ve basını bu rölyef için kıyasıya tartışıyordu.
Sayın Başkan, ‘Efendim rölyef nerede, yok efendim nereye konulmalı, ya arkadaş bu rölyef niye kaldırıldı, yahu nasıl kaldırıldı, peki ya ne zaman yeni yerine yerleştirilecek’ gibi bir tartışmada kendisine yöneltilen sorulara cevap verimeye çalışırken, her zamanki söz hakkının bize gelmeyeceğini anlayıp o arada ayaküstü yakaladığım Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılarından birine cevabını merak ettiğim o soruyu sordum.
-Peki ya Kiremitli Tabya? İçler acısı hali, ahlaksızlık ve alkolün yatağı haline gelmiş o tabya?
Cevap gayet kendinden emin bir şekilde verildi.
- O alan ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor, butik otel yapmayı veya o temaya uygun bir şeyle planlıyoruz.
Bu soruyu sorduğum günden bu güne bile bir yılı aşkın zaman geçti!...
Ama kiremitli tabya o süfli görevine devam etmekte….
Sıra Geldi O Çeşmeye...
Sahi, bir çeşme ile başlamıştık söze. Öyle ya ‘O Çeşme’ demiştik en başında.
O çeşme Lalapaşa Camii önündeki ucube Çeşme. Ha işte ondan bahsediyorum. O günlerde o çeşmeyi de sormuştum ve hatta bir süre sonra konuyu hatırlatmak için haber sayfamızda haber bile yapmıştık.
İşte o tarihteki haberimizin bağlantı adresi:
http://gazetedogu.com/bu-da-erzurumdaki-ucube-cesme/2503/
Onun için de aynı cevabı almıştık.
- O çeşmeyi ya en kısa sürede kaldıracağız veya yanındaki tarihi eser mimarisine uygun bir halde farklı bir noktaya taşıyacağız.
Bu sözü vereli bir yılı geçti ve bu gün ‘O Çeşme’ tüm çirkinliği ile hala daha caddenin tam orta yerinde…
Tüm bu hatırlatmalarımdan sonra bir, iki önerider bulunmak isterim
İlki Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen’e
Sayın Başkanım, bu yapılamayanları vatandaşlar artık görüyor ve artık tepkileri bizleri de üzüyor. Bazıları için adım atılsa çok kısa sürecek ve maalesef 27 aydır adım atılamayan bu sorunların sizlere yeteri derecede hatırlatılmadığı veya sizlerin yanlış yönlendirildiğine dair düşüncemiz şimdilik sürmekte.
İkinci önerim ise, şahsım dâhil her birimizin hemen her siyasi konuşmasında gururla bahsettiği bakanlarımız ve bürokratlarımıza.
Sayın Ala, Sayın Akdağ, Sayın Yavilioğlu, Sayın Altınok, Sayın Tekin ve Sayın Yeğin….
Ve tabiki 1 Kasım seçimleri ile büyük güven ve umutla TBMM ye gönderilen ve sonrasında her fırsatta Sayın Sekmen’e yaptıklarından ötürü iltifatı esirgemeyen değerli milletvekillerimiz, Sayın Taşkesenlioğlu, Sayın Aydemir, Sayın Deligöz ve bilhassa Sayın Ilıcalı.
Sizleri, şehrimizin kalkınma, büyüme ve cazibe merkezi haline gelebilme noktasında yakalamış olduğu böyle güçlü bir dönemde özellikle birlikteliğe ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Sekmen ile birlikte alt belediyelerimizden gelecek talepleri de değerlendirmeye ve destek olmaya davet ediyorum.
Yukarıda bahsettiğim bazı projeler kolayca çözülebilir olsa da bazıları mali anlamda ciddi kaynak gereksinimlerine ihtiyaç duyuyor ve anlaşılıyor ki Sayın Başkan bu konularda artık çoook ciddi sıkıntılar yaşıyor.
Ve tüm vatandaşlarımız sizlerden bu projelerin bire bir müdahili olmanızı ve desteklerinizi bekliyor.
Tüm bunlarla birlikte Sayın Başkanın yaptığı değerli açılışları da bir sonraki yazımızda kaleme alacağız inşallah…
‘Çıkar konuşunca, vicdan susar!’ diyor Üstat Cemil Meriç.
Rabbim, bizlerin ve hiçbir Müslüman’ın vicdanını susturmasın…