Tarihler 31 Mart 2019’u gösterirken, Türkiye yerel seçimlere gitmiş ve İYİ Parti Adayı rahmetli Mahmut Uykusuz Erzurum’dan aldığı 97 Bin 945 oy ile adeta gövde gösterisi yapmıştı.
Millet İttifakının o günkü diğer ortakları CHP 9 Bin 331, Saadet Partisi ise 8 Bin 668 oy alarak ittifakın toplam oyunu 115 Bin 944’e kadar çıkarmış ve moral depolamışlardı.
Ankara ve İstanbul zaferleri ile motivasyonları daha da artan Millet İttifakı, gözünü 2023 seçimlerine çevirmiş ve kazanma adına aralarına yeni partileri de katarak büyüme hedefine girişmişlerdi.
Kendilerine katılan yeni partilerle güç kazandığını düşünen ve pandemi ve ekonomik kriz ile bunalan vatandaşın tek çıkar yolunun kendilerini seçmek olduğu hayali ile şımarmaya başlayan Muhalefet, yaşanan deprem felaketi ardından ‘Seçim de, seçim’ ısrarları ile seçim hezimetlerine giden yolların taşlarını kendi elleri ile döşemişlerdir.
Yazımın buradan sonra ki kısmını Erzurum özeline dönerek sürdürmek istiyorum.
2022 Yılı itibari ile Millet İttifakı genel merkezlerinde sürdürülen onca görüşmeye rağmen, Erzurum’daki il başkanlıkları havadan ve sudan bahsederek günü geçiştiriyorlardı.
Süreç boyunca bir kez bile bir araya gelemeyen bir ittifak karşımızda duruyordu. CHP’de patlayan taciz skandalı ardından İl Başkanlığı koltuğuna gelen Suat Dülger, kendince Genel merkezi ile paslaşırken, DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti İl Başkanları havadan ve sudan yaptıkları anlamsız muhalefet söylemleri ile meşgul oluyorlardı.
Şehirde belki de muhalefet namına tek ses olan İYİ Parti İl Başkanı Melih Kırkpınar’ın Milletvekilliği Adaylığı için istifa etmesi ardından tamamen suskunluğa gömülen muhalefet, seçimlere de bu ruh hali ile girdi.
Şehre dair tek bir proje üretememiş, bir yıl boyunca tek bir defa bir araya gelmeyi başaramamış, kendi iç sorunları ile mücadeleden yorulmuş il başkanları, mesele Milletvekilliği liste sıralamasına gelince aslan kesilmişlerdi.
Öyle ya, 2018 Genel ve 2019 yerel seçimlerinde aldıkları oy, partileri adına onlara bir özgüven sağlamıştı.
Sahanın son durumunu analiz etmeden girişilen tartışmalarda İYİ Parti, ‘Biz 97 Bin Oy ile zaten iki vekil çıkarıyoruz. Liste üçü isterseniz birlikte girelim!’ inadına girişirken, CHP ‘Biz anketlerde %12’lerdeyiz. İkinci sıra olmaz ise olmaz’ inadı ile karşılık vermişti. DEVA partisinden ‘Tek liste olmalı veya İYİ Parti ayrı girecek ise Erzurum’da CHP logosu yerine DEVA veya Saadet Logosu ile seçime girilmeli.’ talebi, ‘%12’lik bir partiyiz’ diye inat eden CHP İl Başkanı Suat Dülger’e toslamıştı.
Listelerin açıklanması ardından dolu vurmuş tarlaya dönen Millet İttifakı Parti teşkilatları, oluşturdukları hatalı listelerini, başarısız organizasyonlar ile taçlandırınca hezimete uğramaları kaçınılmaz oldu. Hezimet adeta ‘Geliyorum’ demiş ancak onlar bunu görememişti!
Millet İttifakının 5 parti ile yapmaya çalıştığı SKM açılış organizasyon beceriksizliğini iftar yemeği kargaşası ile taçlandırması, sıra dışı bir başarı olmuştu. Bir kaç gün önce kendisi Van’da HDP bayrakları gölgesinde miting yaparken, eşi zafer işareti yapan İmamoğlu’nun Erzurum’a getirilerek gerilimin artırılması, kendilerince başarı sayılsa da Erzurum’daki milliyetçi seçmeni Cumhur ittifakı etrafında kenetlemişti. Tüm bunlara CHP liste bir Adayı Ayhan Koç’un Erzurum basını ile adeta dalga geçen bir danışman ile yol yürümeye çalışması eklenince, Erzurum seçmeninden alınan 27 Bin 737 oy bile çok olmuştu.
Öte yandan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in akşamüzeri yağmur altında Havuzbaşı kent meydanında birkaç yüz kişiye seslenmesi, Parti teşkilatlarının seçim koordinasyonunu sağlayamaması, adayların sahada keyfe keder çalışmaları, İYİ Parti’nin ‘90 Bin üstü oy alacağız’ rüyasını, sandıktan çıkan 41 Bin 618 oyla kâbusa dönüştürmüştü.
DEVA, Saadet, Demokrat ve Gelecek partileri kendi seçmenini CHP logosu için ikna etmeye çalışırken belki de kendi seçmenlerinden bile olmuşlardı.
Yanlış akıllar, yanlış adımlar, yanlış organizasyonlar....
Sonuç olarak,
Cumhur İttifakının hizmet sunumları yanı sıra beka meselesi üzerinden yönettiği seçimi, attıkları yanlış adımlar ile süsleyen muhalefetin Erzurum’da vekil çıkarabilmesi ancak seçmenin keyfe keder lütfuyla olabilirdi.
Zira seçmen için oy değerliydi ve muhalefeti keyfe keder bile olsa tercih edebilmeleri için bir neden göremiyordu.
Erzurum’da ‘6 İl başkanının anlaşamadığı bir liste, ancak ve ancak kişisel hırsların neticesi olabilir!’ kanaatine varan seçmen, oyunu cesaretle farklı listelerden giren Cumhur ittifakına pay etti.
Bir tarafta, iktidara verdiği 185 Bin 669 oy ile %43,3’e çekerek gözdağı veren seçmen,
Diğer tarafta adeta hassas terazi ile oy dağıtarak millet ittifakı partilerini sandığa gömmüş,
Ve Genel Merkezlerde ‘Halil İbrahim Sofrası’ genişletilirken, Erzurum’u çantada kelik gören herkese de sağlam bir ders vermiştir.
Kanımca Erzurum’da seçimin kaybettirenleri, genel merkezlerine net bir şekilde yanlış bilgi veren teşkilatlar olmuştur.
Bunların başını tabii ki İl Başkanları çekiyordu. Ancak onlarla birlikte kimler aynı yola revan oldu, orasını bilmeyiz.
Genel Merkezlerce yapılan ‘Adaletsizce yapılan bu seçimin kazananı biz olduk’ açıklamalarına bakarsanız, Erzurum’da da bir değişim olup olmayacağını öngörebilirsiniz.
Ancak!
Ortada duran 2024 Yerel seçimleri gibi kocaman bir gerçek varken, bunca başarısızlığa genel merkezlerin göz yumması, yerel seçimlerin kaybına şimdiden razı olmaları anlamına gelecektir.
İşte tam da bu yüzden, parti genel merkezlerinin Erzurum İl Teşkilatlarını gözden geçirerek yola devam etmesi elzemdir.
Tabi, eğer Erzurum’a gerçekten bir değer veriyorlarsa!..
Not: Yazımızda kullandığımız seçmen değerleri yurt içi seçim sonuçlarına göre belirtilmiştir. Zira yurt dışı seçmenlerinin oyları parti liderlerine aittir.