Ağır yara alınan bir yerel seçim, kavga gürültü sürüklenen bürokrasi, vatandaştan uzaklaşan teşkilatlar, derinleşen ekonomik kriz ve kuruluş hazırlığında olan yeni siyasi partiler!...
Evet, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan için son yılın tablosu bundan ibaret.
Kendisinin mutlak surette bu tablodan çıkış yolları aradığının farkındayız. Ancak, gerek ulusal ve uluslararası alanda ve yine gerekse yerel anlamda atmaya çalıştığı adımlar henüz halk nezdinde bir neticeye ulaşabilmiş değil. Zira 2002 ‘den bu yana kendisini her şartta destekleyen seçmen, son olarak tüm yönetimi kendisine teslim etmiş olmasına rağmen; İstediği neticeyi almak bir yana, her anlamda 2018’den daha kötü duruma doğru sürüklendiğinin farkında.
Seçmen artık net bir şekilde lideri sorgulamakta ve yapılan hataların tekrarlanmasından rahatsız olmuş durumda.
‘Neden? Niçin? Görmüyorlar mı? Bu göreve nasıl getirilir? Bunu nasıl yaparlar?’ gibi sorular her geçen gün artarken, lidere olan güven de azalmakta!
Evet kıymetli dostlar, bu yazdıklarım maalesef gerçek.
İşte bu yüzden eskimiş ve fakat kendilerini yeni bir şeyler söylüyormuş gibi pazarlayan isimler, şimdilerde yeni siyasi oluşumlar kurma hevesinde.
Tüm bunlara rağmen, seçmen tepeden tırnağa değişim için Sayın Cumhurbaşkanımıza bir şans daha vermiş ve AK Parti’nin olağan Büyük Kongre sürecini dikkatle beklemeye koyulmuş gibi görünüyor.
Peki, seçmen neyi ve neden istiyor?
Seçmen adaletli, hakkaniyetli, liyakatli, sadık, samimi ve mütevazı bir teşkilat istiyor.
Çünkü seçmen şunun farkında ki;
Ülkeyi yöneten bir siyasi hareketin teşkilatları ne kadar adil, liyakatli, sadık, samimi ve mütevazı olursa, ülkenin tüm alanlardaki idaresi de aynı yönde şekillenecek ve topluma bu yönde yansıyacaktır.
Seçmen AK Parti ve AKePe arasındaki farkı görüyor ve bir anlamda AK Parti’yi geri istiyor!...
Bu köşeden Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan’a sadece bir örnek vererek samimi bir mesaj iletmek, bu şehirde milletin vekili olarak mecliste görev alan isimlere bir hatırlatma yapmak ve AK Parti MYK’sına bir bilgi sunmak isterim;
AK Parti Erzurum İl Başkanı Mehmet Emin Öz tarafından (bilerek veya bilmeden, orası hakkında bir kelam edemeyiz), 17/25 Aralık darbe girişimi esnasında Sayın Erdoğan’la ayakkabı kutuları üzerinden aleni dalga geçen birinin atanıp, olayını ortaya çıkması ardından jet hızında görevden alınmasına rağmen, yaptığı İlçe Teşkilatı Kongresinde bu isme hizmetlerinden dolayı teşekkür eden,
(Tüm teşkilatlar ve teşkilat mensupları şahit.)
İlçe kongresinde kendi Belediye Başkanını delege yazmayan ve bunu unuttuk diyerek savunmaya çalışan,
(Tüm teşkilatlar ve misafirler buna şahit.)
İlçe Başkanlığı koltuğuna oturduğu günden itibaren Belediye Başkanlığı hayali ile kavrulan,
Kendisine ve AK Parti Erzurum İl Başkanına yapılan açık ve net uyarılara rağmen, FETÖ elebaşı liderinin yeğeni olan ve FETÖ Mensubu olmakla yargılanan birinin avukatlığını 2015 yılının Kasım ayına kadar yapan bir ismi İlçe yönetimine yazmakla yetinmeyip aktif yöneticilik görevi veren,
2019 seçimlerinde İlçe Belediye Başkanlığı için Aday Adayı olan ve Aday edilmediği için aniden rahatsızlanarak, bir seçim dönemi boyunca seçim çalışmalarına katılmayan,
Bu tavrı sebebiyle Türkiye derecesi yapmış bir ilçe deki oy oranının, ittifaka rağmen %66,2’den, %60’a düşmesine sebep olan,
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, seçim döneminde AK Parti’nin rakibi olarak sahaya çıkmış birinin kardeşi ve seçim süreci boyunca AK Parti'ye karşı aktif muhalefet yapmış birini, AK Parti Aziziye İlçe Yönetimine alan kişinin adıdır Ensar Çoşkun!
Şimdi Genelden yerele tüm AK Parti ailesine şu soruları sormak isterim;
Tüm bu yaşananlar ne ile izah edile bilinir?
Neresinden tutularak savunula bilinir?
Tüm bunları yapan birinin AK Parti ve AK Dava için hizmeti hedeflediği nasıl söylene bilinir?
Ve bu isimler o koltuklarda nasıl oturmaya devam ettirile bilinir?
Diyeceğim o ki Sayın Cumhurbaşkanım,
Ankara, İzmir, İstanbul gibi Büyükşehir teşkilatları zaten malumunuz. Bunların yanı sıra artık Anadolu teşkilatlarınızın hali de bu anlamda içler acısı.
Kuruluşunda yükünüzü omuzlayan teşkilat mensuplarının yerini, kendi günahlarınıda üzerine koyarak tüm yükü sizlerin omuzuna yükleyen teşkilat mensupları almış durumda…
Tabi ki tümü için aynı şeyler söylememiz mümkün değil.
Ancak bu isimlerin sayısı o kadar arttı ki;
Omuzunuzda her an ağırlaşan bir yükün varlığını hissediyorsanız, temel sebebi bunlardır.
Aradığınız O ‘Ömer’ler’ bunlar değil.
Bunlar bir anlamda fiyakalı ismi ile Marcus Junius Brutus
Halk dili ile ‘Sende mi Brütüs’
Aradığınız O Ömer’leri bulabilmeniz ve yükünüzü paylaşarak bu millete daha nice yıllar hizmet edebilmeniz dua ve temennisi ile…
Ya kardeşim sen daha yeni başladın yazmaya daha neler var yıllar öncede bir Gazeteci kardeş de yazmıştı Tavşanlı parkta boşetle parayi götüren Gazete ci yazacam dedi gitti ankaraya geldi nedense susdurdular halen daha ne bineni nede ineni yazdı