Seçimin hemen sonrası;
7 Haziran seçimleri, bir araya gelen Tayyip Erdoğan düşmanlarının kısmi de olsa kazanımı ile nihayete erdi.
Bakmayın bizim kısmi dediğimize, onlar zafer çığlıkları atıyor ve sanki her biri yüzde elli oy almış gibi davranıyorlar.
Uluslar arası güçler, yerel iş birlikçi hainler, sahte maskeler ve tehditler ile dolu bir seçim neticesinde aldıklarını zafer ilan ediyorlar. İşte bu zafer sarhoşluğundan dolayı Ak Parti’nin %41 ile almış olduğu 10. Galibiyeti göremiyorlar bile!
İşte bu yüzden Kılıçtaroğlu, seçim öncesi verdiği istifa sözünü hafıza kaybı yaşayarak hatırlayamıyor.
İşte bu yüzden, Demirtaş artık Türkiye partisi olduklarını iddia ederek MHP’ye ağır hakaret ediyor.
İşte bu yüzden, HDP’li vekiller kendi halkını daha da cesurca tehdit ediyor.
Ve işte bu yüzden Kandil sürüngenleri, Apo için açıkça özgürlük istiyor!
Güç zehirlenmesi;
Ak Parti 2002 yılından beri tüm seçimlerden açık ara zaferle çıkmasına rağmen 2011 seçimleri sonrasında bile bu güç zehirlenmesine girmedi. Ne zaman ki teşkilatlarda ve hatta genel merkezde Ak Partililerin yerini AKP’liler doldurmaya başladı ise, işte o zaman sıkıntılar yaşamaya başladı.
Ak Partinin 10 yıl sonra tutulmaya başladığı bu güç zehirlenmesine, dozu yüksek gelmiş olacak ki HDP ve CHP, onları takiben MHP tamı tamına 24 saatte yakalandı.
Şimdilerde herkese kapısını açan ve ülkenin kalkınması ve kardeşlik programı zarar görmesin diyen Ak Parti’nin karşısında, ellerinde üç kuruşluk kozlar ile duran ve 24 saat içerisinde güç zehirlenmesine kapılan üç parti görüyoruz.
CHP ;
Bir önceki döneme göre oylarını HDP’ye bile isteye yönlendiren, sırf Ak Parti Hükümeti gitsin de ne olursa olsun diyen ve AK Parti’ye kapısını sert bir şekilde kapayan bir CHP. Ülkeyi yönetmek için adeta çırpınan bir genel müdür!
Oysaki dönüp bir kendine baksa, kendi başarısını bırakıp eli kanlı bir terör örgütünün başarısına sıkıca sarılmaya çalışan bir zavallı olduğunu görecek!
HDP;
“Seçim meydanlarında söylediğimizin arkasındayız” diyerek, 12 yılda ülkeye ciddi yatırımlar yapmakla beraber, çözüm süreci ve kardeşlik projesini en üst noktaya taşıyan Ak Parti’ye karşı ukala ve şeytani tavrını yineleyen bir hareket. Kandilin sözünden bir adım dışarı çıkamayan şirin maskeli, eli kanlı bir lider. Ak Parti’yi bırakmış, bir yandan hakaret ettiği MHP ile CHP hükümetine destek olacağını beyan ediyor. Bazıları ise ukalalıkta sınır tanımadan 80 vekili ile “hükümeti biz kuralım bize destek olun” diyor!
Bir taraftan kandil, diğer taraftan seçilen vekilleri tehdit ve hakaret dolu cümleler kullanıyor. Sokaktaki yandaşları ise, bir taraftan seri cinayetlere başlarken diğer taraftan Antalya’nın göbeğinde araç durdurup kimlik kontrolü yapıyor. Bize de bu sahneyi oluşturanları alkışlamak düşüyor!
MHP;
Elindeki bu büyük fırsatın farkında değil. Devleti yönetmeye ise hiç talip değil.” HDP ile olmaz, CHP ile olursa da HDP yi istemiyoruz, AK Parti son tercih” cümlelerinden bizim neyi çıkarmamız gerekiyor!
Ak Parti;
Dava ruhunu kaybetmiş, iş ve çıkar merkezli insan topluluğuna dönüştüğünün farkına ancak şimdi varabildi!
Şimdilerde yeniden 2002 ruhunu yakalamak söylemleri dolaşıyor parti içerisinde. Davutoğlu, yenilenmekten ve yeniden Yeni Türkiye mimarı olmak için yollara düşmekten bahsediyor. Teşkilatlar ise sanki hiç bir şey olmamış gibi üç maymunu oynuyor.
Sanki en lüks arabalar ile en marka güneş gözlükleri takarak ve artist gibi kıyafetler ile ukalaca seçmene gidip oy istemeye çalışan onlar değil de, yan mahalle çocukları!
Sanki seçim döneminde bile ne koparsam kardır mantığı ile ihale peşinde koşan meclis üyeleri onlar değil de HDP’nin kiler gibi davranılıyor!
Sanki “Reis bir geldi mi her şey değişir” düşüncesine kafasını sokup, kalan kısmını sağa sola sallayan başka teşkilatın mensuplarıymış gibi olaya bakıyor.
Erzurum olarak düşünür isek; doğru davranın az, hata yapanın çok olduğu bir teşkilatta yenilenmek farz.
Ülke ve teşkilatı ne bekliyor!
Eğer Ak Parti, şartlarını kabul ettirerek güçlü bir koalisyon ile yola devam etme kararı alır ise erken seçim beklemek zor. Ancak bu tablodan böyle bir durum çıkarmak ta bir o kadar zor.
Eğer CHP, MHP ve HDP bir şekilde birbirlerini destekleyerek bir hükümet kurar ise kriz kapıda demektir. Ben diyeyim 6 ay, siz diyin bir yıl. Ve sonra tabiki erken seçim.
Bu süre zarfında ve hangi şartta olursa olsun, Ak Parti’nin çok hızlı bir şekilde yenilenme ve 2002 ruhuna geri dönme çalışmalarına başlaması gerekir.
Bu iş ertelenemez. Ya eğitim veya değişim şart!.
AKP'lilerin değil, AK Partililerin çabalayacağı bir yarış; sonraki seçimde %50 yi hedefleyecektir. Ama hangi şartta olur ise olsun hükümet olacak çoğunluğa erişecektir.
Son olarak;
Bana kalırsa bırakın şımarsınlar. Bırakın kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştıklarında ne olacağını anlasınlar. Bırakın şımarıklıkları ile gerçek yüzlerini bu millete göstersinler.
Bu arada Ak Parti yenilensin. Ak Parti gururdan ve kibirden uzaklaşsın. Ve Ak Parti teşkilat ve dava ruhuna yeniden bağlansın.
Bağlansın ki daha çetin olacak önümüzdeki seçimde layığı ile yeniden bu yükü omuzlasın…