Kronolojik olarak ele aldığımızda;
* Göreve geldikten hemen sonra, 17/25 Aralık sürecinde Hukuk eli ile gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimi ardından Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a hakaret eden bir ismi, merkez ilçelerden birine ilçe başkanı olarak atayan ve ardından tepkiler nedeni ile görevden almak zorunda kalan,
* Görevden aldığı yanlış aday yerine, yine bir yanlışa imza atarak daha önce AK Parti karşısında aday olan başka bir ismin atanmasını sağlayarak, sonraki tüm hata ve seçim kayıplarına rağmen arkasında duran,
* Göreve geldiği tarihten itibaren, istisnasız tüm seçimlerde partisine oy kaybı yaşatan,
* 2018 Genel seçimlerinde, yaşanılan oy kaybı sebebi ile milletvekili sayısını 4’e düşüren,
* 2019 Yerel seçimlerinde, bir sosyal medya hesabı üzerinden yapılan ankette bile, şahsi hesabı üzerinden kendi parti adayı yerine MHP adayına oy kullandığı ifşa edilen,
* 2019 Yerel seçimlerinde, yanlış aday tercihleri münasebeti ile AK Parti için kale niteliğini taşıyan Tortum, Oltu ve Olur gibi 3 ilçeyi kaybeden,
* Tüm bu kayıplara rağmen, kalelerin kaybedildiği ilçe başkanları ile olağan kongrede yola devam eden,
* 2019 Yerel seçimlerinde MHP ve BBP oylarının sistemden çıkarılması halinde partisini 200 Bin oyun altına sürükleyen,
* İmam hatiplileri beğenmeyen, milli görüş camiasını birkaç kişisel talebe bağlayarak Yahudilik benzetmesi ile aşağılayan ve bu iki kesimi partiden küstüren,
* Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kuruluş olan Diyanet İşleri Başkanlığınca Erzurum’da düzenlenen ve binlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirilen 1001 hatim duası programına katılmak yerine, bir taşra ilçe teşkilatının istişare toplantısına katılan,
* Kendi parti belediye başkanları arasında bile sınıflandırma oluşturan,
* Kendi parti milletvekilleri ile kavgaya tutuşan,
* Kendince 2023 seçim listesine dair kurgular oluşturduğu iddia edilen,
Ve katıldığı birçok tv programında, kendinden önceki yöneticileri söylemleri ile zan altında bırakan veya rencide eden bir il başkanına sahip partinin adıdır AK Parti.
Tüm bu yaşanmışlıkların ardından AK Parti Erzurum İl Başkanlığında güya bir müjde için basın toplantısı gerçekleştirmeye çalışan AK Parti Erzurum İl Başkanı Öz’ün, kendisinden beklenen performansı sergileyerek, baltayı yine taşa vurduğuna şahit olduk.
Malatya ile Erzurum’u kıyaslayarak 2002 yılı öncesini eleştireyim derken, 2002 sonrası Erzurum’da görev alan tüm bürokratları ve seçilen tüm siyasetçileri adeta itibarsızlaştıran ve hızını alamayıp doğrudan Erzurum eski valilerinden, mevcut İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç’i zan altında bırakan Başkan Öz, Erzurum özelinde yerle bir olmuş teşkilat birlikteliğinden dem vurarak sözlerini tamamladı.
Şaşırdık mı? Tabi ki hayır…
Tutunduğu tavır ve söylemleri ile Erzurum özelinde AK Parti’ye muhalefet partilerinin başaramadığı oy kaybını yaşatan bir il başkanı için bu hatalı söylem ilk değildi ve görevde kaldığı müddetçe sanırım son da olmayacak...
Bizi asıl şaşırtan, Başkan Öz’den önce söz alarak, ‘Şöyle birlikte hareket ediyoruz, böyle birbirimize bağlıyız, birlikte şöyle hizmetler yapıyoruz, böyle büyük işlere imza atıyoruz’ diyerek nerede ise yemin derecesinde birlikteliğe vurgu yapan AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok’un, bu sözlere bir açıklama getiremeyişi ve sessiz kalması oldu. Altınok’un bu tavrı benim gibi tüm kamuoyunu şaşırttı.
Bizi şaşırtan bir diğer mesele de, istikrarlı bir şekilde tekrar eden ve adeta kronik hale gelmiş bu hatalar silsilesine karşı, kör ebe oynayan AK Parti bölge koordinatörlerinin tutumu.
Kanımca, Erzurum özelinde yaşanan bunca olay Bölge Koordinatörlerince basitleştirilerek AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir’e ya hiç yansıtılmıyor veya kısmı olarak anlatılıyor.
İşte burada ön plana şu sorular çıkıyor;
Bölgede yaşanan olaylar ve oy kayıpları bölge koordinatörleri tarafından başta Erkan Kandemir olmak üzere diğer Genel Başkan Yardımcılarına doğru bir şekilde rapor edilmiyor mu?
Yapılan hatalı tercih ve atılan yanlış adımlar neticesinde şimdiye kadar yaşanan oy kayıplarına 2023’de bir yenisi eklenir ve AK Parti bölgede geri dönülemez bir oy kaybı yaşarsa, bunun bedelini kim veya kimler ödeyecek?
Bu fatura, yapılan hatalı açıklamalar ile kendilerini adeta parti dışına sürüklemiş seçmene mi kesilecek?
Ve en nihayetinde, yaşanacak kayıpların neticesinde sorumlularla, şimdiye kadar oluşturdukları bahane ve illüzyonlara bir yenisini ekleyerek yola devam mı edilecek?
Kanımca, tüm bu sorular Başta AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmak üzere, Genel Başkan Vekilleri Sayın Yıldırım ve Sayın Kurtulmuş için de önemsenmesi gereken türden.
Zira 2023 yılı seçim sandıkları açıldığında, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bu soruların cevabını ben değil, onlar veriyor olacaklar.
Tüm sorgulamalar neticesinde, bundan sonra ne olabilir sorusunu soran okurlarımız için kısaca cevabımız şudur ki;
Bundan sonra Erzurum özelinde AK Parti’nin önünde sadece iki seçenek görünüyor.
Ya 2023 seçimlerindeki olası kayıpları göze alarak muhalefet il başkanlarının gösteremediği performansı gösteren mevcut başkan ile yola devam edecek,
Veya, çok da fazla geç kalmadan 2023 seçimleri öncesi Erzurum İl Teşkilatını baştan aşağı yenileyerek metal yorgunlarından kurtaracak ve 2002 ruhu ile teşkilatına yön verebilecek yeni bir başkan profili ile yola devam edecek.
Teklif millettin, takdir kendilerinindir…
Akp Erzurum il başkanı şehir dışından da hiç mi hiç iyi bir profil çizmiyor.Partinin “adalet” ismiyle ve ilkesiyle çelişen bir çok iş yaptığı kesin.kul hakkına taalluk eden işler yaptığı duyuluyor ve biliniyor. Bu şehir neden bu kadar sahipsiz.?bu duruma neden kimse müdahale etmiyor? Yoksa yarın ki pişmanlık fayda sağlamaz.Erzurum kamuoyu çok rahatsız. Değişim şart ve derhal yapılmalı..
Erzurum siyasetinde birlik beraberlik bu zat yüzünden bozulmuş durumda. Düşünün ki kendi yaşadığı kenti Malatya ile kıyaslıyor ve Erzurum’un geri kalmışlığından bahsediyor. Oysa kendisinin bu kentin kalkınması gibi bir derdi asla yoktur. Adam gibi çalışan, şehrin çehresini değiştiren Büyükşehir belediye Başkanına da sürekli köstek oluyor. Bunlar ihanet içindeler.