Şurası kesin: Melek Mosso isimli şarkıcı bozuntusu, seçim döneminde bir AK Parti savunucusu kadına “s...r o....u” diyerek hakaret eden ve şimdi “toplumu kutuplaştırıyorlar” diye vızıldayan bazıları tarafından seçimin sembollerinden biri haline getirilen bir yaşlı kadının giysileriyle poz verip “seçim kombinim” diyerek paylaştı.
Şurası da kesin: O fotoğraf günlerce Melek Mosso’nun sosyal medya hesabında kaldı. Yani AK Partili kadınlara ya “s...r o....u” dedi, o fotoğraf üzerinden ya da bunun denilmesinde herhangi bir beis görmedi.
Şurası da kesin: Melek Mosso isimli şarkıcı bozuntusu kendiliğinden değil ama yaptığı bu çirkin hakaret yüzünden konserleri iptal edilmeye başlayınca alelacele bir özür metni yayınlayıp o paylaşımı kaldırdı.
Haksızlık etmek istemem. Belki de gerçekten pişman oldu Melek Mosso ve samimiyetle özür diledi. Kalbini yarıp bakamayız, niyetini bilemeyiz.
Şurası da kesin: Vasat bu vasatken, AK Partili Süleymanpaşa Belediyesi, Mosso’yu konsere davet etti. Tabii, AK Parti’ye gönül veren yüzbinlerce insan bu konserin iptal edilmesi için geniş katılımlı bir protesto dalgası başlattı. Haklıydılar da. Mosso, ‘oy’unun rengini belli eden sıradan bir sanatçı olsaydı bile çok haksız olmazlardı. Ama kendilerine doğrudan hakaret eden birinin gönül verdikleri partinin bir belediyesi tarafından finanse edilmesini istememekte dibine kadar haklıydılar.
Şöyle gelişti olaylar. Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel bütün tepkilere rağmen konseri iptal etmedi. Dahası, Mosso ile birlikte şarkı söyledi, onunla sarmaş dolaş fotoğraf verdi. Ve dahası, Mosso’nun elini öpüp alnına koydu.
Bunun adını koyamıyorum.
Ben işin oralarında değilim. Benim takıldığım yer başka.
Mosso konserinin ardından verilen tepkilere “hani kutuplaşmayacaktık” diyen bir koro husule geldi birdenbire.
Yahu, siz olayı çok yanlış anlamışsınız. Tabii ki kutuplaşmayacağız. Ama kiminle? Hakaret etmeden, aşağılamadan, küfür etmeden, toplumu karpuz gibi ortadan bölmeye çalışmayan ve siyaseten bizden farklı düşünen insanlarla kutuplaşmayacağız.
Ama sizinle, hanımlar beyler, sizinle ölene kadar ve durmaksızın kutuplaşmaya devam edeceğiz. Yaptığınız her terbiyesizliğin, ettiğiniz her hakaretin, söylediğiniz her yalanın, savurduğunuz her hakaretin hesabını soracağız size. En sert tepkileri vereceğiz. Bezdireceğiz sizi. Sürekli yüzünüze vuracağız yaptığınız ahlaksızlıkları.
“Kılıçdaroğlu’na destek olmayan isimler listesi” çıkarıp “kristal gece” çağrısı yaptığınızı unutursak yuh olsun bize.
Devlet dairelerinde, okullarda “eşyalarını topla, pazartesi yoksun” diyerek yaptığınız aşağılık mobbingleri unutursak kalbimiz kurusun.
Size oy vermeyen depremzedelere ettiğiniz hakaretleri, AK Parti’ye, Reis’e oy verenleri ahmak, aptal, gerzek dediğinizi unutursak vicdanımız kurusun.
Ha, unutacağız, bir de üzerine sizi finanse etmeye devam edeceğiz öyle mi? İtibarınıza, şanınıza, şöhretinize hiçbir şey olmayacak, sonraki seçimde bize gönlünüzce küfretmeye, bize dilediğiniz gibi hakaret etmeye, bizi hunharca aşağılamaya kaldığınız yerden devam edeceksiniz öyle mi?
Yok öyle yağma hanımlar beyler. Yok öyle yağma. Biz edebimizi muhafaza edeceğiz ve size de önünde ya da sonunda bizimle en aşağılık yöntemleri kullanarak kutuplaşmamanız gerektiğini öğreteceğiz.
Bunu o ahlaksız zihinlerinize iyice sokun bence.