Evet ve elbette. Yahudilerin varlıklarına devam edebilmelerinin yegâne yolu bir ideoloji, bir inanç biçimi ve bir hareket tarzı olarak Siyonizm’in bütünüyle tarihin çöplüğüne gitmesidir. An itibariyle bunun başka hiçbir yolu görünmüyor ufukta.
Tekrar etme pahasına da olsa biraz geriden alayım meselemi. Başlangıçta, rahmetli Teoman Duralı Hocamızın nefis isimlendirmesiyle “İngiliz Yahudi Medeniyeti” eliyle ortaya çıkarılan ve yine başlangıçta sadece Yahudilerin ve onlara midelerinden bağlı emperyalist/kapitalist çetenin bir ideolojisi olarak ortaya çıkan Siyonizm, bugün geldiği noktada -dünya genelinde nüfuslarının az olması sebebiyle elbette- en kalabalık müntesip halkası Yahudilerden oluşan bir olgu değil.
“Tanrıyı kıyamete zorlamak” zırvasının yılmaz takipçisi Hristiyan Evanjelistler, Müslümanlardan nefretleri sebebiyle Siyonist olmayı tercih eden ahmak ırkçı Hindular, menfaatleri öyle gerektiriyor diye İsrail’i İsrail’den bile daha fazla savunan Fethullahçı köpekler, Arap nefretiyle kavruldukları için İsrail’in yanında saf tutan Ümit Özdağ’ın ırkçı yavruları, Siyonist sermayenin bekçiliğini yaptıkları için kemik ödülü alan Avrupalı liderler ve bürokratlar falan derken, liste inanamayacağınız kadar uzun.
Tam bu noktada ifade etmek gerekirse, Siyonizm, Yahudilerin İkinci Dünya Savaşı’ndaki mağduriyetleri üzerinden geliştirdiği Antisemitizm kartıyla bizatihi Siyonizm tarafından oluşturulan bu kirli ve büyük ittifakı gözlerden uzak tutmaya çalıştı.
Antisemitizm, Gazze Soykırımı başlayana kadar neredeyse büyülü bir kavrama dönüşmüş durumdaydı bilhassa Avrupa ve Amerika’da. Değil doğrudan Siyonizm’e herhangi bir laf etmeniz, bunu ima bile etseniz kariyerinizi bitirirler, sizi süründürürlerdi. İncil’den ayet paylaşan Nevşin Mengü’nün, ayarı yiyince “O ayetteki antisemit tonu fark etmemişim” yazmasına benzemezdi yani mesele. Roger Garaudy’nin “İsrail, Mitler ve Terör” kitabı yüzünden o yaşında maruz kaldığı zulmü hatırlamak bile kâfidir Antisemitizm kartının ne menem bir halt olduğu.
Şimdi ve şu andaysa tüm dünyada bir şey oluyor. Siyonist hayvanlık biçiminin canlı yayında gerçekleştirdiği soykırıma daha fazla dayanamayan “beyaz insan”ların istisnasız tamamı aynı anda iki şey başarmaya çabalıyor. Birincisi, Gazze’deki soykırımı durdurmak için inisiyatif almak tabii. Karşılığı tutuklanmak, kariyer bitimi, itibarsızlaşma da olsa insanlar “Gazze’de olanı durdurun!” diyorlar.
İkincisiyse etkilerini görmeye başladığımız ve daha uzun yıllar sürecek olan bir tavır değişikliğinin peşine düşmüş görünüyor insanlar. Kendilerine iktidarlar eliyle dayatılan “Antisemit korku lunaparkı”nı ne pahasına olursa olsun yıkarak özgürleşmek.
İşte tam bu esnada giriyor yazının başlığındaki soru devreye: “Yahudilerin varlığı Siyonizm’e mi bağlı?”
Cevapsa net: “Evet ve elbette. Gazze Soykırımı’nın ardından Yahudiler hayatlarına devam etmek istiyorlarsa çıplak elleriyle de olsa Siyonizm’i ortadan kaldırmak zorundalar.”
Bakınız. Gazze’de İsrail’in yaptığı soykırımın İsrail açısından başarıya ulaşıp ulaşmayacağından söz etmiyorum. Ki bence zaten şimdiden “sadece sivil öldürebildikleri büyük bir mağlubiyet” oldu İsrail açısından Gazze. Ben tam olarak, Yahudilerin de dünyanın geri kalanıyla eşit şartlarda yaşayabilmesinin tek yolunun Siyonizm’in yok olması olduğunu söylüyorum.
Türkiye’de yaşayan Siyonistlerin “çifte vatandaş olup İsrail’de askerlik yapan Siyonist köpekler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılıp soykırım suçuyla yargılanmalı” çağrılarını takiben kendilerini açık etme pahasına meydana çıkmalarının tek nedeni de bu. Hem bu soykırımın sürmesini, İsrail’in yaptığı hayvanlıklara devam etmesini; hem de Avrupa’da, Türkiye’de, KKTC’de, dünyanın başka yerlerinde ellerini kollarını sallaya sallaya, rahat rahat yaşayabilmeyi umuyorlar. Düne kadar bunu başarmışlardı çünkü. Ama artık bu soykırımın ardından bunun mümkün olmayacağını en derinden, en içerden biliyorlar.
Bu soykırımın dünyada, hiç kimsenin ummadığı sonuçları olacak. Ancak en umulan sonuç şu. İsrail, Siyonist olsun olmasın İsrail dışında yaşayan Yahudilerin ve her dinden Siyonistlerin tamamını kendi eliyle ateşe attı.
Azra Kohen isimli Müslüman Siyonist’in de, Siyonist FETÖ’cü köpeklerin de, başta Yahudi Siyonistler olmak üzere Türkiye’de yaşayan başka Siyonistlerin de telaşla Antisemitizm kartına sarılmaları da, Siyonist köpeklerin yalan dolu tezlerini dolaşıma sokma çabaları da tam bu yüzden. Ancak açlıktan ölen bir tek bebeğin bile bu yalan dolan tezleri yok ettiğinin de farkındalar. Çaresizlikleri de bundan.
Son olarak şunu ifade etmem gerekir sanırım. Bir din olarak Yahudilik ile bir ideoloji olarak Siyonizm’i Yahudilik ile eşitlemek tam da bu Siyonist köpeklerin ekmeğine yağ sürmek manasına geliyor. Uyanık olalım, agâh olalım ve dünyadaki bütün Siyonistleri tarihin çöplüğüne gönderebileceğimiz eşsiz bir fırsatın önümüzde olduğunu fark edelim.