G20 zirvesinin 14’üncüsü 28-29 Haziran’da Japonya’nın Osaka kentinde gerçekleşecek. “Grup 20” olarak tanımlanan G20’yi 19 ülke ve Avrupa Birliği temsil etmektedir.
1999 yılında G7 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası başkanları tarafından kurulan G20, dünya ekonomisinin sorunlarını çözmek için gelişmiş ülkelerin yanında, gelişmekte olan ülkelerin içinde yüksek GSYH’ye sahip olan ülkelerin de bu platforma katılması kararı alındı.
Ancak yüksek GSYH’ye sahip olup G20 içinde yer almayan ülkeler de var, İspanya gibi.
Bu nedenle daha önce bakanlar düzeyinde toplanan G20 zirvesi, 2008 yılında patlak veren küresel ekonomik krizi sonrasında ülke liderlerinin katılımıyla, dünya ekonomisinde finansal sorunlar, ticaret, kalkınma, çevre ve kalkınma konuları detaylı bir şekilde tartışılmaktadır.
Dolayısıyla, dünya ekonomik sorunlarının yalnızca mevcut ekonomik kurum ve kuruluşlar tarafından çözülemeyeceğini,dünya ekonomisine katkı yapan ve dünya ekonomik güç dengesinin yöneldiği gelişmekte olan ülkelerin de bu sürece katkı yapması sağlanmış oluyor.
Her ne kadar G20, kurumsal bir yapıya sahip olmasa da, yani burada alınan kararları uygulamayan ülkeler açısından hiçbir yaptırımı olmasa da ekonomi ve siyaseti ile ilgili konularda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için ortak bir platform olması açısından önemli.
G20 ÜLKELERİ HANGİLERİ?
G20 ülkeleri, ağırlıklı olarak dünyada yüksek GSYH’ye sahip olan ülkeler.
Bu ülkeler yüksek GSYH’ye sahip oldukları gibi temsiliyet açısından da Asya’dan (Çin, Hindistan, Japonya, Endonezya, Rusya, Suudi Arabistan ve Güney Kore), Avrupa’dan (Almanya, Fransa, İtalya ve Birleşik Krallık, Türkiye ve AB) Amerika’dan (ABD, Meksika, Arjantin, Kanada ve Brezilya) Afrika’dan (Güney Afrika) ve Avustralya’dan (Avustralya) yani tüm kıtalardan katılım var.
Üstelik G7’yi oluşturan Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Almanya, Japonya, Fransa, İtalya ve Birleşik Krallık G20 ülkeleri içerisinde yer alıyor. Dolayısıyla, ekonomik büyüklüğün yanında kıta temsiliyeti ve din açısından Müslüman dünyasının temsilcisi olarak da ülkelerin bulunması G20’yi önemli hale getiriyor.
Bununla beraber G20 ülkeleri dünya GSYH’nin yüzde 85’ni oluştururken nüfusu ise dünya nüfusunun üçte ikisini temsil ediyor.
Ayrıca uluslararası kurumlardaki temsiliyet sorununun burada olmaması bir nebze de olsa küresel kurumlara olan eleştirilerin şiddetinin azalmasına da neden olmakta.
G20’NİN ANA TEMASI NE?
G20 zirvelerinde belli temalar var. Yarın Japonya’da başlayacak olan G20 zirvesinin ana temaları da küresel ekonomi, dış ticaret ve yatırım, inovasyon, enerji ve çevre, istihdam, kadın ve kalkınma konuları öne çıkan temaları olmaktadır.
Diğer yandan G20 zirvesi, hem katılan ülke liderlerinin taşıyacakları konular hem de temsiliyet bakımından birçok ülkenin burada bulunması dünya gündemindeki sıcak konuların tartışıldığı önemli bir zirve haline gelebiliyor.
Bu zirvede ABD-Çin arasında devam eden ticaret savaşı ve Çin firmalarına uygulanan yaptırımlar burada hararetle konuşulacak konular olacak.
Diğer yandan ABD -İran gerginliğinin bölgede meydana getirdiği stres, Suriye meselesi ve Doğu Akdeniz’de meydana gelen gelişmeler konuşulacak diğer önemli konular olacak gibi.
G20 ZİRVESİ VE TÜRKİYE
G20 zirvesi Türkiye açısından özellikle S400 konusunda ABD ile devam eden gerginlik ve bu konuda varılacak yol konuşulacak.
Türkiye’nin Rusya’dan S400 savunma sistemini alma kararlılığı karşısında ABD’nin tavrı, G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD başkanı Trump’ın görüşmelerinde öne çıkacak önemli konuların başında gelecektir.