Ekonomi iç faktörlerden etkilendiği gibi jeopolitik faktörler nedeniyle oluşan risklerden de olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bu nedenle artan jeopolitik riskler bazen iç faktörlerden daha fazla ekonomiyi etkilemektedir.
2020 YILINDA ÖNE ÇIKACAK JEOPOLİTİK RİSKLER NELER OLABİLİR?
Jeopolitik riskler bazen ticaret savaşları bazen ülkeler arasındaki savaşlarla kendini gösterirken bazen de farklı anlaşmazlıklar nedeniyle ekonomileri olumsuz etkilemektedir.
Bu yılın ilk günlerinde Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesi ile tansiyonun yükselmesi, bölge için önemli risklerden biri haline geldi. Çünkü en büyük petrol üreticileri olan Suudi Arabistan, İran, BAE ve Kuveyt’in bu bölgede yer alması ve petrol transferini Hürmüz Boğazı üzerinden sağlamaları nedeniyle tansiyonun ilk etkisi petrol fiyatları üzerinde kendini gösterdi. Nitekim petrol fiyatlarının aniden yükselişi ile risk etkisi açık bir şekilde görülmüş oldu.
Diğer yandan dünya petrol taşımacılığının yaklaşık yüzde 20’sinin İran’ın kontrolünde olan Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor olması nedeniyle petrol, yani enerji fiyatlarında meydana gelecek artış jeopolitik riskleri daha da arttırmaktadır.
Ayrıca Hürmüz Boğazı’ndan geçen petrolün büyük kısmının Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore gibi ülkelere taşınıyor olması da bu bölgedeki sorunların dünya ekonomisi için önemli riskler taşıdığını göstermektedir.
Hatta dünyanın en büyük LNG ihracatçısı olan Katar da ürettiği doğalgazı, bu bölgeden dünya pazarlarına ulaştırıyor. LNG pazarının yaklaşık yüzde 30’unu temsil eden bu bölgede meydana gelecek olası çatışma ortamı, küresel enerji arz güvenliği için önemli bir tehdide işaret etmektedir.
ABD-Çin arasında devam eden ticaret savaşlarının dünya ticareti üzerindeki olası olumsuz etkisi ve ticaretteki daralmanın özellikle ihracatın ekonomik büyümenin önemli kaynağı olan ülkeleri olumsuz yönde etkileyeceği açıktır. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte ABD-Çin arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesi halinde ekonomiler, olumlu yönde gelişmelere ev sahipliği yapabilir.
Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve olası anlaşmazlıklar da yine öne çıkan önemli risk unsurları arasında yer alıyor. Çünkü Doğu Akdeniz artık doğalgaz ile anılan önemli bir bölge ve dünyada oluşturulmaya çalışılan yeni doğalgaz denkleminin de en önemli unsurlarından biri olmaya aday. Bu nedenle Doğu Akdeniz’de keşfedilecek doğalgaz kaynaklarının miktarı arttıkça bu kaynakların paylaşılması ve hatta uluslararası piyasalara taşınması konusundaki anlaşmazlıklar bölge için önemli riskleri barındırıyor.
JEOPOLİTİK RİSKLER VE TÜRKİYE
Türkiye’nin bulunduğu coğrafya, jeopolitik risklerin yoğun olduğu bir bölge. Türkiye’nin etrafındaki birçok ülkede var olan siyasi karışıklıklar, yaşanılan savaşlar ve krizler jeopolitik risklerin sürekli hale gelmesine neden oluyor.
İşin ilginç tarafı da jeopolitik risklerin doğalgaz ve petrol kaynaklarına sahip olan ülkelerde sürekli bir hale gelmesinin, bu kaynaklara sahip olmanın jeopolitik riskleri besleyen bir durum olduğuna işaret etmesidir.
Özellikle de Ortadoğu’da yaşanılan birçok savaşta en çok maliyeti, Türkiye’nin ödemiş olması, jeopolitik risklerin faturasının ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.Ayrıca petrol fiyatlarında yaşanacak olası artışın ekonomi için tehdit olan cari açığı arttırma ihtimali ve bunun neden olacağı diğer sorunlar da yine öne çıkan önemli hususlar arasında yer almaktadır.