Son aylarda gıda fiyatlarında meydana gelen artışın enflasyon artışını tetiklemesi ve bu artışın da tüketiciyi olumsuz etkilemesi, bu alanda hem kısa vadede hem de uzun vadede atılması gereken adımların zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Özellikle kısa vadede tüketicilerin rahatsızlık duyduğu sebze fiyatlarındaki artışı dizginlemek için geçen hafta Ankara ve İstanbul’da tanzim satış uygulaması başladı.
PEKİ, TANZİM SATIŞLAR NE ANLAMA GELİYOR?
Tanzim satışlar konusunda her ne kadar devletin serbest piyasayı bozduğu ve dolayısıyla market ve pazardaki satıcıların devlet ile rekabet edemeyeceği gibi olumsuz yaklaşımlar sergilense de tanzim satış ile devletin amacı serbest piyasayı bozmak değil serbest piyasada bozulan fiyatlama davranışlarını düzeltmek ve tüketicilerin gıda ürünlerini daha ucuz tüketmelerini sağlamaktır.
Tanzim satış uygulamasının sadece temel ürün gruplarını içerisine alması da zaten devletin amacının burada piyasa ilerekabet etmek olmadığını açıkça gösteriyor.
Diğer yandan, pazarlarda ve marketlerde taze sebze ve meyve fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarının maliyet unsurunu çok aştığı ve fahiş fiyatlamaların oluştuğu kabulü var. Bu artışlar her ne kadar olumsuz hava koşulları nedeniyle tarım ürünlerinin arzındaki azalmadan kaynaklanıyor olsa da bu gibi durumlardan istifade edip fiyatları yukarıya çeken satıcılar da var. Bu noktada tanzim satış, satıcıların da ürünlerini daha makul fiyattan satmalarına katkı sağlamış oluyor.
Ayrıca, maliyet artışlarından daha fazla ürünlere zam yapan ve fiyat artışlarını fırsat bilip ürünlerden aşırı kar elde etmeye çalışan üreticilerin varlığı ve fiyatlama mekanizmasında bozulmaların görülmesi ile birlikte devletin tanzim satışlarla piyasayı regüle edici yani düzenleyici vazifesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor.
Bu nedenle, tanzim satışlara başlanması ile market ve pazarlardaki fiyatların kısa sürede makul seviyelere gerilemesi de uygulamanın düzenleyici fonksiyonunun daha ağır bastığını göstermektedir.
Devlet; özel sektörün maliyet altında fiyat belirlediği ve üreticiyi zarara soktuğu durumlarda piyasaya müdahale etmektedir. Yani özel sektör firmalarının üreticiden çok düşük fiyat ile mal almaya çalıştığı durumlarda üreticiyi korumak için ürünün alıcısı pozisyonunda piyasaya müdahale eder. Fındık alımında olduğu gibi. Özel sektör firmaları da ürünü devlete kaptırmamak için makul fiyattan almayı kabul ederler. Bu durumda fiyatın maliyet altında kalması engellenir. Bu da tanzim satışın bir başka uygulamasıdır.
Bazen de üreticiler ürünlerini fahiş fiyattan satmak isterlerse devlet elindeki ürünü piyasaya sürer ve ürün bolluğundan dolayı fiyatlar düşer. Aslında tanzim satış uygulamasının da bu mekanizmadan pek bir farkı olmadığı söylenebilir.
Tanzim satış uygulaması serbest piyasaya zıt olmadığı gibi planlı ekonominin bir uygulaması da değildir. Çünkü, serbest piyasa her zaman doğru işlemeyebilir ve enflasyonist ortamlarda fiyatlama davranışları bozulabilir. Bu durumda piyasaya müdahale etmek elzem bir hal alır.
YENİ DÜZENLEMELER ZORUNLU
Gıda fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarını kontrol altına almak ve dolayısıyla gıda enflasyonunda kalıcı iyileşmeler sağlanması için özellikle uzun vadede tarım alanında önemli yapısal adımların atılması artık zorunlu.
Bu noktada kooperatifleşme, seracılık, hal yasası ve perakende yasası gibi konularda çeşitli düzenlemeler gıda alanında üretimden tüketime kadar yani hem üretim maliyeti hem de üreticiden tüketiciye kadar geçen sürede yapısal sorunların çözümü için zorunlu değişiklikler yapma zamanı.
Bu değişiklikler ile arz zincirinin sorunsuz işleyen bir yapıyakavuşması gıda arz güvenliği için stratejik olduğu kadar enflasyon hesaplamasındaki ağırlığı nedeniyle düşük enflasyon için de çok ama çok önemli.