Yarın, Türkiye ekonomisinin 2019 yılı 1. Çeyrek (Ocak, Şubat, Mart ) ekonomik büyüme rakamları açıklanıyor. Bu çeyrekte açıklanacak ekonomik büyüme rakamları oldukça önemli.
Çünkü geçen yıl Eylül ayında açıklanan Yeni Ekonomi Programı’na göre belirlenen dengelenme sürecindeki yavaşlamanın 2019 yılı 1.Çeyrekte, ne derece gerçekleştiği görülmüş olacak. Bu açıdan önemli bir gösterge.
PEKİ, ÖNCÜ GÖSTERGELER EKONOMİK BÜYÜME İÇİN NE DİYOR?
Ekonomik büyüme tahmini için farklı göstergeler kullanılmakta. Ancak ekonomik büyüme için sanayi üretim endeksini önemli buluyorum. Sanayi üretiminin artması ekonomik büyümenin artacağını, azalış da ekonomik büyümenin azalacağını işaret ediyor. Dolayısıyla, sanayi üretimindeki değişim, tahmini ekonomik büyüme oranı için önemli bir öncü gösterge oluyor.
TÜİK tarafından açıklanan 2019 yılı 1. Çeyrek sanayi üretim endeksine göre, sanayi üretiminin Ocak ayında yüzde 7.3, Şubat ayında yüzde 5.1 ve Mart ayında ise yüzde 2.2 oranında azaldığı görülüyor.
Dolayısıyla sanayi üretim endeksinin 2019 yılı 1. Çeyrek ortalamasındaki düşüşün yüzde 4.8’in üzerinde olması ekonominin 1. çeyrekte daralacağına işaret ediyor.
Peki bu daralma ne kadar olacak?
AA Finans Beklenti Anketi’ne katılan ekonomistler, 1. Çeyrekte GSYH’nin yüzde 2.5 oranında azalacağını öngörüyorlar.
Yine ankete katılan ekonomistler 2019 yılının 1. Çeyrek döneminde ekonomideki bu daralmanın yüzde 1.7-4.3 bandında olacağını tahmin ediyorlar.
Diğer yandan, ekonomistlere göre 2019 yılında gerçekleşecek ekonomik büyüme beklentilerinin ortalamasının ise yüzde 0.1 olacağı tahmin ediliyor.
YAVAŞLAYAN BÜYÜME
Yarın açıklanacak ekonomik büyüme rakamı ile 1. Çeyrek döneminde ulaşılan cari açık rakamı, Yeni Ekonomi Programı’nda ekonomide dengelenme beklentileri doğrultusunda düşük büyüme - düşük cari açık tercihinde gerçekleşiyor.
Mart ayı verilerine göre son 12 aylık cari açık rakamı 12.8 milyar dolara düşmüş durumda. Ancak, bu dönemde cari açığın düşüşü ne kadar önemliyse sürdürülebilir ekonomik büyüme de çok ama çok önemli.
Çünkü düşük bile olsa pozitif büyüme oranı hem ekonomik aktivitenin devamlılığı hem de zaten yüksek olan işsizliğin daha da artmaması için kritik derecede önem taşıyor.
Ayrıca, ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla beraber GSYH’nin düşmesi birçok makro ekonomik göstergede görünümün bozulmasını da beraberinde getirecektir.
2019 YILI EKONOMİK BÜYÜME RAKAMI İÇİN RİSKLER
Ekonomik büyüme için iç ve dış risklerin mevcut olduğu bir dönemdeyiz. 2018 yılı Ağustos ayında beri kurlarda başlayan hareketlilik dolaysıyla oluşan dolarizasyon ve bunun tetiklediği yüksek enflasyon yatırım ortamı için önemli bir risk unsuru.
Ayrıca kur hareketliliğini azaltmak için artan faizlerin yatırımlar için önemli bir engel olduğu açık. Yüksek faizlerin bir yandan yatırımlar için maliyet unsuru oluştururken diğer yandan maliyet enflasyonunu tetiklemesi ve bu durumun tüketim harcamalarını olumsuz etkilemesi, ekonominin dinamizmini engellemiş oluyor.
Diğer yandan, ABD-Çin arasında gittikçe artan ticaret savaşları dolayısıyla küresel ticarette meydana gelen yavaşlama, ABD-İran gerginliği ve bölgemizdeki olası dış gelişmeler, ekonomik büyüme için önemli riskler olarak öne çıkmaktadır.
Tüm bu faktörler hem yüksek ekonomik büyüme hem de ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği için öne çıkan risklerdir.
Dolayısıyla bu riskler, 2019 yılının kalan dönemlerinde ve yılın tamamında gerçekleşecek ekonomik büyüme performansında belirleyici rol oynayacaktır.