Ezrumun'da içinde bulunduğu toplada 16 şehirde ve 8 ay sürecek olan Kültür yolu festivali etkinliklerine tepki gösteren HÜDA PAR Erzurum İl Başkanı Muhtesin Demir , Erzurum dahil 16 ilde gerçekleştirelecek olan Kültür Yolu Festivalinin, başta Gazze'de devam eden soykırım olmak üzere, manevi değerlere aykırılık ve Cuhurbaşkanlığı tarafından açıklanan tasarruf tedbirleri kanunlarına aykırılık teşkil etmesi gibi nedenlerden ötürü iptal edilmesi gerektiğini bildirdi.
Festivale ilişkin tepkisini sosyal medya hesapları üzerinden "Basın Açıklaması" başlığı ile paylaşan Başkan Demir, paylaşımında şu ifadelere yer verdi.;
"KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ 2024 HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI
16 şehirde toplamda 8 ay sürecek olan Kültür Yolu Festivallerinin tasarruf tedbirlerinin uygulandığı dönemde yapılması asla kabul edilemez. Evvela içinde bulunduğumuz sosyal, ekonomik ve siyasal durumlar ortadayken kültür adı altında tamamen israfa dayalı, kültürle, sanatla, tarihle ve toplumun realitesiyle asla bağdaşmayan bu etkinliklerin sanat, kültür ve tarih adı altında yapılması tam bir akıl tutulmasıdır.
Cumhurbaşkanlığı tarafından tasarruf tedbirleri kapsamında yayınlanan ve uygulamaya geçirilen tasarruf tedbirleri genelgesinde de belirtildiği üzere "Kamu kaynaklarının maksadına uygun azami tasarruf tedbirlerine riayet edilerek kullanılması her kamu kuruluşu ile görevlisi için bir görev ve aynı zamanda bir mecburiyettir".
Bu kapsamda yapılan ve yapılacak olan etkinliklerin bu genelgedeki talimatlara da uygun olmadığı, tamamen genelgeyi ihlal eden etkinlikler olduğu, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere bu organizasyonu yapan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının buna riayet etmediği apaçık ortadadır.
Kültür yolu festivallerinin düzenlendiği illerden birinin de Erzurum olması hasebiyle HÜDA PAR Erzurum İl Başkanlığı olarak bizler de bu tasarruf tedbirlerine öncelikle devletin en üst mercilerinden başlayarak tüm kamu kurumlarının özellikle riayet etmeleri gerektiğini düşünüyoruz.
İkinci olarak, ekonomik sıkıntıların, hayat pahalılığının bu kadar geniş bir kitleyi etkilediği bir dönemde bu tarz etkinliklerin öncelikli ve gerekli olmadığını düşünüyoruz. Ülkemizde açlık sınırının altında olan insanların varlığı, toplumun önemli bir kısmının yoksulluk sınırının altında olması durumu göz önüne alındığında her ne gerekçeyle olursa olsun bu tür etkinliklerin yapılmasını kabul edilemez buluyoruz.
Üçüncü olarak, etkinliklerin içeriği ve ortaya çıkan manzaraları, özelde bu festivallerin yapıldığı illerin genelde ise tüm ülkenin manevi iklimine karşı bir saygısızlık olarak görüyoruz. Büyük mücadelelerle düşman işgalinden kurtarılan bu topraklarda bu tür etkinliklerin yapılması Hacı Bayram-ı Veli’nin, Mevlana’nın, Şahin Beylerin, Eba Eyyub El Ensari’nin, Nene Hatunların, Alvarlı Efelerin, İbrahim Hakkıların ve daha nice manevi şahsiyetlerin aziz hatıralarına saygısızlıktır.
Son olarak, 10 aydan fazladır şer güçlerin israile verdiği desteklerle başta Gazze olmak üzere Filistin’deki Müslüman kardeşlerimiz tarihte eşi benzeri az rastlanır bir soykırımla karşı karşıyadırlar. Dünyanın birçok yerinde bu soykırım insani ve vicdani özelliklerini yitirmeyen insanlar tarafından protesto edilmektedir. Doğu Türkistan’daki kardeşlerimiz Çin’in zulümleri altında inim inim inlemektedir. Dünyanın birçok yerinde mazlum ve mağdur insanlar açlıkla ya da savaşla karşı karşıya bırakılmış durumdadırlar. Başta ülkemiz ve İslam coğrafyası olmak üzere dünya üzerindeki mazlum ve mustazaf halkların içinde olduğu sıkıntılı durumları tekrar hatırlatmak istiyoruz.
Bu kapsamda Kültür Yolu Festivallerinin yapılmasını insani ve vicdani bulmuyoruz; programların iptal edilmesini bekliyoruz."