DEVA Partisi Genel Başkanı ali babacan seçim çalışmaları kapsamında Erzurum’da Sivil Toplum Örgüt Başkanları ve basın mensupları ile bir araya geldi.
Doğu Karadeniz turu öncesi Erzurum’a gelen Babacan, ekonomik kriz, altılı masa ve HDP görüşmeleri yanı sıra parlamenter sisteme geçiş sürecine dair açıklamalarda bulundu.
İzlenen yanlış politikalar neticesinde ülkenin iflas riski ile karşı karşıya kaldığını ve Erdoğan yönetiminin biran önce sağlıklı bir adım atarak bu riskleri ortadan kaldırması gerektiğine dair fikirlerini beyan eden Babacan, ‘Uygulanan yanlış politikalar yüzünden 2022 yılında 400 Milyar TL ye yakın bir faiz yükü milletin sırtına yüklenmiştir’ dedi.
3Y ile mücadele edeceğiz diye yola çıkan Erdoğan yönetiminin, bu gün yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluklarla anılır halde olduğunu söyleyen deva partisi Genel Başkanı Babacan, ülkenin yeniden sağlıklı bir yönetime kavuşmasının temelinde hukukun üstünlüğünün ve özgürlüklerin yattığını vurguladı.
Ekonomik krizden çıkış için ilk şartın Merkez Bankası ve TUİK’in tam bağımsızlığının sağlanması olduğunu vurgulayan Babacan, ‘Enflasyonla mücadelenin baş aktörü Merkez Bankasıdır. Merkez Bankası ise doğru adımları ancak doğru değerler sunan TUİK verilerine göre atar. Bu anlamda bu iki kurumun tam bağımsız olarak hareket etmesi şarttır’ dedi.
Altılı Masa ittifak değil, uzlaşma ve mutabakat masasıdır.
Konuşmasının ardından basın mensupları ve STK temsilcilerinin sorularını cevaplayan Babacan, altılı masa ile ilgili sorulan bir soru üzerine "Öncelikle şunu bilmemiz gerekir ki, altılı masaya oturmakla bu siyasi partiler birleşip tek bir parti olmuyor. Bizler bu masa çerçevesinde uzlaşma ve mutabakat kültürümüzün bir gereği olarak bu memleketin meseleleri ile alakalı, acaba ortak çalışma alanları bulabilir miyiz çaba sarf ediyoruz.
Mesela özellikle parlamenter sistem konusundaki çalışmayı ben çok kıymetli buldum. Çünkü farklı farklı ideolojilerin farklı siyasi akımların temsil edildiği bir masada eğer ortak bir noktada buluşabiliyorsanız, bu tüm Türkiye'nin ortak noktası olması açısından çok kıymetli.
Bizim altılı masada olmamız ile ilgili olumsuz kanaatini beyan eden vatandaşımız da oluyor ama aynı zamanda, 'aman bu çok önemli birliktelik oldu, bunu aman dikkat edin bozmamaya çalışın' diyenlerde çok oluyor. Biz ikisini de çok önemsiyoruz.
Bazen siyasi liderler vatandaşların beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda karar alır. Bazen de liderler aldıkları kararların doğruluğunu vatandaşlara anlatarak toplumu ikna eder. Biz bu birlikteliğin doğruluğunu vatandaşlarımıza anlatmayı hedefliyoruz. ’ dedi.
Parlamenter sisteme geçiş hızlı olmalı.
Altılı masanın ortak fikrinin güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş olduğunu bildiren Babacan, parti olarak bu alanda çok yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını ve seçimlerin kazanılması halinde mümkün olan en kısa sürede geçiş için bir yol haritasının oluşturulması gerektiğini dile getirdi.
HDP ile görüşme var, iş birliği yok!
HDP ile yapılan görüşmelere dair açıklamalar da yapan Babacan şunları söyledi:
"HDP ile bizim bir diyaloğumuz var. Başka partilerin de diyaloğu olabilir. Diyalog ayrı, işbirliği kurmak ayrı bir konu. Diyalog konuşuyor olabilmek demek. Altılı masada HDP yok. Yani hiçbir toplantıya katılmadı. Şu gerçeği de görmemiz lazım. Bugünkü Anayasaya göre, bugünkü yasalara göre kurulmuş bir siyasi partinin ve belli bir kimliği belli bir iddianın temsilcisi olan bir partinin de demokratik sistemimizde yok görülmemesi lazım. Biz altılı masada işbirliği alanları tespit ediyoruz. İşbirliği ile yapıyoruz ama HDP ile diyaloğumuz var. İşbirliği alanı olur mu, olmaz mı o ileride görüşülecek başka konular. Şu anda bir şey söylemem zor. Fakat diyaloğun kendisini kıymetli biliyoruz. "
Altılı masanın ortak adayının CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun olması halinde DEVA Partisi olarak destek olabilir misiniz sorusunu da cevaplandıran Babacan, ‘Seçim sürecine girmeden herhangi bir isim üzerinde fikir beyan etmemiz mümkün değildir. Bizler genel merkezimiz de bile bu konuyu dile getirmiyoruz. Şuan önemli olan en doğru yönetim politikalarında mutabık kalmaktır’ dedi.