1950’li yılların sonlarından beri nükleer enerjiye sahip olmak için çaba gösteren Türkiye gerek siyasi ve ekonomik gerekse başka nedenlerden dolayı bir türlü bu amacına ulaşamamıştı.
Salı günü Akkuyu nükleer santralinin temel atma töreni ile Türkiye ilk nükleer santraline kavuşmuş oldu. Akkuyu nükleer santrali ile Türkiye artık nükleer enerji liginde yer alan ülkeler arasına girmiş oldu.
NÜKLEER ENERJİ NEDEN GEREKLİ?
Türkiye hem yıllarca ödediği enerji ithalatını azaltmak yani enerjide dışa bağımlılığının azaltmak hem de enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için nükleer enerji önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor.
İlk nükleer santral olan Akkuyu nükleer santrali ile Türkiye elektrik enerjisi kurulu gücüne 4800 Megavat ilave edilmiş olacak. Bu da yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretimiyle İstanbul’un enerji ihtiyacını tek başına karşılayabilecek olması elektrik üretimine katkısının ne derece büyük olduğunu gösteriyor.
Nükleer enerji hem mevsimden ve iklim şartlarından bağımsız olarak sürekli çalışma özelliğine sahip olması nedeniyle kesintisiz olması hem de diğer enerji kaynaklarından kömür, doğal gaz veya petrole göre çok daha az miktarda karbondioksit salınımı gerçekleştirmesi açısından çevre duyarlı yani daha temiz bir enerji.
Nükleer enerji kullanan ülkelerin sağladıkları rekabet gücü ve enerji maliyetlerinin azalması nedeniyle bu ülkelerin yüksek kişi başı gelire sahip olması tesadüf olmaması gerekiyor. Güney Kore’nin 1970’li yılların sonunda nükleer enerjiyi kullanması ve bulunduğu düşük gelir grubundan bugün yüksek gelirli ekonomiler içerisinde yer alması bunun en açık örneğidir.
Bu nedenle özellikle bizim gibi orta gelir grubunda olan ve her yıl 50 milyar dolar üzerinde enerji faturası ödeyen ülkeler için nükleer enerjinin ne kadar önemli olduğu açık.
DÜNYADA HANGİ ÜLKELER NÜKLEER ENERJİ KULLANIYOR?
Şu an dünyada toplam 30 ülkede 438 nükleer santral reaktörü aktif olarak enerji üretiminde kullanılıyor. 42 nükleer santralin ise inşa çalışmaları sürüyor. İlginç olanı bu reaktörlerin çoğu da gelişmiş ülkelerde yer alıyor. Mesela, ABD’de 104 nükleer santral bulunurken, Fransa’da 58, İngiltere’de 15 Güney Kore’de ise 23 tane nükleer reaktör bulunuyor.
AB bölgesinin genelinde toplam nükleer reaktör sayısının 126 olması hatta AB ülkelerinin elektrik tedarikinin yaklaşık yüzde 30’unu nükleerden sağlaması nükleer enerjinin Avrupa’da yani gelişmiş ülke ekonomilerinde ne kadar yaygın bir kullanıma sahip olduğunu gösteriyor.
Ayrıca Fransa kullandığı elektriğin yüzde 74’ünü nükleer enerjiden tedarik ederken, ABD’nin elektrik ihtiyacının beşte birini nükleer enerjiden sağlaması sadece Avrupa için değil tüm dünya ülkelerinde nükleerin göz ardı edilemeyecek bir rolü olduğuna işaret ediyor.
Dolayısıyla bugün dünya ekonomilerinde nükleer enerjinin yeri ortadayken Türkiye’nin yüksek oranlarda devam eden enerjide dışarı bağımlılık oranının düşürülmesi için nükleer enerjiye konusunda herhangi bir girişimde bulunmaması kabul edilemezdi.
Nükleer enerjiyi hızlı bir şekilde enerji üretiminin bir parçası haline getirmeyi hedefleyen Türkiye için bu henüz ilk adım. Sırada Sinop’taki ikinci ve halen yeri belli olmayan üçüncü nükleer santral projeleri var.
NÜKLEER ENERJİNİN KATKISI
Türkiye, nükleer enerji konusunda bugüne kadar attığı ve bundan sonra atacağı adımlarla yalnız kendi enerji arz güvenliğini sağlamakla kalmayacak, ekonomi üzerinde yansımalarını da net bir şekilde hissedecektir.
Nükleer enerji santralleri ile Türkiye hem enerji arz güvenliğinin belli bir kısmının nükleer kaynaklardan karşılanmasını sağlayacak hem de cari açığının en önemli kalemlerinden olan enerji ithalatında azalma sağlayacaktır.
Netice itibariyle nükleer enerji, Türkiye ekonomisinin uzun vadede cari açığını azaltarak istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme yapısına kavuşmasını katkı sağlayacaktır.
Türkiye’nin nükleer lige çıkmasında büyük katkıları olan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a ve enerjiyi Türkiye’nin ana gündem maddesi yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a müteşekkiriz.