Son zamanlarda, verilen sosyal yardımlar nedeniyle insanların çalışmadıkları ya da bu sosyal yardımların kişilerin çalışma azmini ve isteğini azalttığı ve sosyal yardımların bağımlılık oluşturduğu konusunda sürekli serzenişler dile getiriliyor.
Peki, gerçekten durum böyle mi?
SOSYAL YARDIMLARIN SUNUMUNDA İSTİHDAMI TEŞVİK EDEN BİR YAKLAŞIM VAR MI?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı uyguladığı 39 ayrı yardım programı ile 3 milyonun üzerinde haneye yardım veriyor ve 10 milyondan fazla fayda sahibi bu yardımlardan yararlanıyor.
Sosyal yardımların sunumunda da istihdamı teşvik eden bir yaklaşım var aslında.
Şöyle ki;
Çalışabilir durumda olan sosyal yardım yararlanıcılarının İŞKUR’a yönlendirilmesi sosyal yardım alan kişinin iş görüşmesine gitmesi ve işe kabul edilmesi durumunda işe yönlendirme yardımı veriliyor.
Sosyal yardım alan kişilerin sigortalı işe girmesi durumunda bir defaya mahsus 592 TL işe başlama yardımı ve işine düzenli olarak devam eden kişilerin kömür, eğitim ve gıda yardımlarında öncelikli olarak değerlendirilmesi söz konusu.
Eskiden sosyal yardım almak için 'sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmamak şartı' olması nedeniyle sosyal yardımlar, çalışabilir olan kişileri istihdamdan soğutuyordu. Yapılan düzenlemeyle ise bu durum ortadan kaldırıldı ve istihdam piyasasında yer alan sosyal güvenceli muhtaç ailelerin sosyal yardımlardan faydalanmaları sağlandı.
Böylece, sosyal yardımlarının kesileceği gerekçesiyle sosyal güvenlik kurumundan dolayısıyla istihdamdan uzak duran kişilerin aktif işgücüne katılımı sağlandı.
Diğer yandan, yeni başlayacak olan sosyal yardım alan kişileri istihdam eden işverenlerin çalışanların SGK primlerini ödemesi noktasında desteklenmesi de istihdamın artırılması için çok önemli.
Dolayısıyla, sosyal yardım programları ve uygulamalar ile sosyal yardım-istihdam bağlantısının güçlendirilmesi konusunda iyi bir odaklanma ve sosyal yardımların sunumunda istihdamı teşvik eden bir yaklaşım var aslında.
SOSYAL YARDIMLAR BAĞIMLILIK OLUŞTURUYOR MU?
Bizim sosyal yardım sistemimizde çalışabilir güç ve yetenekte olanlara sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları zaten düzenli nakdi yardım yapmıyor.
Ayrıca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından verilen yardımların yüzde 75’inden fazlası engellilik, yaşlılık, bakıma muhtaç kişiye veya bağımlı çocuğa bakma, istihdam olanaklarının kısıtlı olduğu kırsal kesimde yaşama gibi nedenlerle işgücü piyasası içerisinde bulunamayan kişilere veriliyor.
Dolayısıyla, sosyal yardım alanlar içerisinde çalışabilir kesim çok az.
Diğer yandan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2016 Faaliyet Raporu’nda da belirtildiği üzere şu anda hane başına yapılan yardımların ortalama miktarı 258 TL’dir. Bu yardım miktarı asgari ücret ile kıyaslandığında asgari ücretin çok altında olduğu görülecek.
Bu rakam kişileri sosyal yardım bağımlılığına itecek veya istihdamdan soğutacak kadar yüksek olmadığı gibi kişileri zenginleştirici nitelik de taşımamaktadır.
En önemlisi de sosyal yardım alan vatandaşların eğitim yardımlarına özel önem verilmesiyle bir yandan yoksulluğun nesiller arası geçişini engellerken ve istihdam artışını sağlarken diğer yandan sosyal yardımların bağımlılık oluşturmasının aksine beşeri sermayeyi iyileştirmektedir.
Bu nedenle Türkiye için sosyal yardımlar hem yoksullukla mücadele stratejisi kapsamında yoksulluğu azaltmak hem de istihdama katılımı arttırmak için önemli bir teşvik niteliği taşıyor.