24 Haziran seçimleri, geçmişte gerçekleştirilen seçimlerden hem önemi hem de bu seçim sonucunda gerçekleştirilecek yeni kurumsal yapılanma ve ekonomik hedefler açısından birçok yönüyle farklı bir seçim olacaktır.
Seçim sonrasında uygulamaya konulacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’de yapısal anlamda yeni bir döneme perde aralanırken ekonomik büyümenin can damarı olan siyasi istikrar olgusu Türkiye siyasal sisteminin temellerine sağlam bir şekilde yerleştirilmiş olacaktır.
PEKİ, 24 HAZİRAN SEÇİMLERİ NEDEN ÖNEMLİ?
Öncelikle bu tarihte ilk defa Türkiye’de yeni bir hükümet sisteminin uygulamaya konulmasıyla bir taraftan Meclis yenilenirken diğer taraftan eş zamanlı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmış olacaktır.
İlk defa hayata geçecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kurumların yapılanmasında, anlayışında ve hiyerarşisinde yeni bir anlayış meydana gelecektir.
Seçimden sonra seçilecek Cumhurbaşkanının Türkiye’de hükümeti de kuracak olması, bu seçim tablosunda hükümet çıkar mı çıkmaz mı tartışmalarını ya da koalisyonları devre dışı bırakacaktır.
Dolayısıyla bu seçim dönemi, seçim sonrası belirsizliklerin ve piyasa aktörleri tarafından seçim sonuçlarında nasıl bir hükümet ortaya çıkar hükümet çıkar mı endişelerinin ortadan kalktığı bir dönem olacaktır. Bu da ekonominin aktörlerinin hızlı karar almaları ve yön bulmaları için oldukça önemli bir husus.
Öte yandan yeni dönemin Türkiye’de hem bürokratik vesayetleri ortadan kaldıracak olması hem de birden fazla kurum ve bakanlık arasındaki koordinasyon problemine çözüm getirecek olması aslında yıllardır beklenen ve talep edilen konuların karşılık bulmasını sağlıyor.
SEÇİMLERDE ÖNE ÇIKACAK KONULAR
Türkiye’de siyasal sistem dönüşümünün yaşanacağı bu seçimlerde öne çıkan bir diğer konuyu şüphesiz ekonomi oluşturuyor. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedeflerine yeni hükümet sisteminin beraberinde getireceği yeni kurumsal yapıyla ulaşacağı açık. Dolayısıyla bu süreçte kurumsal yeniden yapılandırma kilit bir role sahip olacaktır.
Yatırımlar konusunda özellikle en büyük şikayetin olduğu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da sürekli dillendirilen bürokratik oligarşi ve çok başlılık sorunlarına yeni sistemin çözümler getirecek olması yatırımların önündeki başlıca engelleri ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır.
Bu durum başta Türkiye’de yatırım ortamının iyileştirilmesine sonrasında uluslararası piyasalarda kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkmasına katkı sağlayacaktır.
Öte yandan Türkiye’nin son dönemde başlattığı büyük altyapı yatırımlarının, dış ticaret açığını azaltacak stratejik yatırımların, nükleer enerji, yenilenebilir enerji, doğalgaz boru hatları gibi büyük enerji projelerinin ve finans merkezi projesinin hızla hayata geçmesinde bu adımlar büyük bir role sahip olacaktır.
Türkiye’yi enerjide ticaret merkezi, finans merkezi konumuna getirecek bu çabalar başta Türkiye’nin önünde en büyük problem olan cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacak ardından finansmanında artık kur hareketliliklerinden etkilenilecek bir durumun ortada kalmaması için yol alınacaktır.
Yeni kurumsal yapılanma ayrıca farklı kurumlar tarafından verilen teşvik ve desteklerin etkinliği ve ekonomiye katkı sunması açısından Türkiye’nin önünü açacak adımlar atılmasını sağlayacaktır.
Türkiye’nin bu süreçte bir taraftan gerçekleştireceği yatırımlarla bulunduğu gelir grubunu yükselterek orta gelirli ekonomilerden yüksek gelirli ekonomiler grubuna geçerken diğer taraftan bu gelirin adil dağıtımını da yapması gerekiyor.
Yeni dönem, Dünya Bankası tarafından yoksulluğun göstergeleri olarak kullanılan ve Türkiye’de artık çok düşük bir oranda olan 4.30 doların altında kalan yüzde 1.58 oranındaki fert sayısının da tarihe karışacağı bir dönem olacaktır.
Bu nedenle 24 Haziran seçimleri hem yeni bir hükümet sisteminin hayata geçirildiği hem bu sistemin getireceği kazanımlarla siyasi ve ekonomik istikrarın yakalandığı hem de bu istikrarın doğuracağı refahtan herkesin pay alacağı bir seçim olacaktır.